Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar Cumhurbaşkanlığa aday olmasına ait bir soruyu yanıtlayan Uçum; “Seçimlerin yenilenmesi kararı için 360 milletvekiline gereksinim var. Başka partilerin bu türlü bir irade ortaya koyması gerekir. 2027’nin ikinci yarısından sonra bu tartışmanın gündeme geleceğini öngörüyorum. Türkiye halkı talep ederse sayın Cumhurbaşkanının aday olabileceğini düşünüyorum.” dedi.
CHP’nin “İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı”nın 3’üncü ve son gününde, ATO Congresium’da düzenlenen parti programı çalıştayında kıymetli açıklamalar yapıldı. CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, çalıştay sonrası yaptığı açıklamada, partinin temel prensiplerinde değişim olmayacağını belirterek, yeni programın isminin “Halkçılık Programı” olacağını duyurdu. Böke, bu programın halkın sıkıntılarına halkın talepleri doğrultusunda tahliller üreteceğini ve Cumhuriyet’in ikinci yüzyıl vizyonunu şekillendireceğini söz etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Tabii ki gayemiz yeni bir anayasa. Bu anayasanın yapılması da partilerimizin uzlaşmasıyla inşallah mümkün olacak. Uzlaşmaya yanaşanları milletimiz evet takdir edecektir lakin uzlaşmaya yanaşmayanlarla ilgili olarak da önüne gelen birinci sandıkta yanıtını verecektir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kentsel dönüşüm davetinde bulunarak, “İnsan hayatının siyaseti olmaz. Enkaz altında kalmış, bebelerin çocukların siyaseti olmaz. Kentsel dönüşüm için gereğini yapın, önümüzü açın, gerekli katkıları sağlayın, vebal altında kalmayın. İçtenlikle davette bulunuyor, tarih önünde sizi bir sefer daha uyarıyorum” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, olağan gündemlerinin yeni anayasa olduğunu belirterek, “Türkiye’nin olağan gündemi ‘Yeni Anayasa’ tartışması tekrar öne çıkıyor. Ülkemiz yeni anayasaya kavuşuncaya kadar bu tartışma devam edecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Anadolu Ajansı’na kaleme aldığı “Başkanlık sisteminde seçilmiş-atanmış ilişkisi” başlıklı yazısında, atanmış üst kademe yöneticilerin seçilmiş iradeye bağlı hareket etme yükümlülükleri olduğunu vurguladı. Uçum, “Atanmışsınız, konuşmayın” demenin antidemokratik bir tavır olduğunu belirterek, bu tıp tenkitlerin cumhurbaşkanının grup çalışmasını baltaladığını tabir etti.