Diyarbakır’da Kur’an Kursu’ndan çıktıktan sonra kaybolan ve 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran soruşturmasında cesetten alınan 91 farklı numuneden rastgele bir sonuca ulaşılamadı. Klasik otopside farklı bireylere ilişkin DNA yahut doku örneğine rastlanmadı. Çuvalın içinde Narin’in kimlik kartı da bulundu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, işgal altındaki Batı Şeria’da katıldığı barışçıl şovda İsrail askerlerinin ateş açması sonucu hayatını kaybeden Ayşenur Ezgi Eygi’nin otopsisine ait, “Elimizdeki kanıtlar şunu gösteriyor, Ayşenur’un amaç alınarak, planlı bir formda ateş açılarak şehit edildiğini düşünüyoruz. Kanıtlar o istikamette.” tabirlerini kullandı.
Karar muharriri Yıldıray Oğur, Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ait olarak Fransa’dan kendisine gelen bir mektubu yayınladı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “26 kişinin kuşkulu, 241 kişinin şahit olarak olmak üzere toplam 267 kişinin tabiri bugüne kadar alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül’de, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül’de tutuklanmıştır. 22 kuşkulu hala gözaltında olup, yarın Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edileceklerdir.” dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Eren’den Narin Güran’ın cansız vücuduna ulaşılmasına ait: “(Narin Güran’ın kıyafetleriyle birlikte dere kenarında çuval içinde meyyit bulunması) Narin’in çantası, terlikleri de torbadaydı. Bütün bunlar kanıt ve hepsi tek tek inceleniyor. Torbadaki en küçük çakıl, toprak ne derseniz tüm numuneler büyük bir titizlikle alındı. Bu nedenle ön kanıt toplama süreci yaklaşık 3 saat sürdü”. dedi.