TBMM (AA) – AK Parti Küme Başkanvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresinde ayakta alkışlanmasına ait, “ABD tarihine kara bir leke olarak kazınmış hicap bulutlarıyla kararmış ve cehalet ruhuyla planlanmış bu kara günü asla unutmayacağız, unutturmayacağız.” dedi.
TBMM Genel Şurasında, siyasi partilerin küme başkanvekilleri yerlerinden kelam aldı.
AK Parti Küme Başkanvekili Yenişehirlioğlu, terör devleti İsrail’in soykırım motivasyonunu her geçen gün biraz daha artırdığını belirterek, “Bu katliam şebekesinin hamiliğine soyunmak, elinden kan damlayan bir katili Kongre binasında utanmadan, sıkılmadan ayakta alkışlamak soykırım cürmüne ortak olmaktan öteki bir şey değildir. Yaşanan rezalet görmezden gelinecek, gizlenecek, geçiştirilecek ya da üstü örtülecek üzere değildir; vahim bir durumdur. Eli kanlı bir katilin kelamda demokrasi savunucularının önünde dünyaya parmak sallaması, soykırımın kelamda uygarlar tarafından alkış tufanıyla teveccüh görmesi herkesin durduğu tarafı gözler önüne sermiş durumdadır. ABD tarihine kara bir leke olarak kazınmış hicap bulutlarıyla kararmış ve cehalet ruhuyla planlanmış bu kara günü asla unutmayacağız, unutturmayacağız.” sözlerini kullandı.
Bir sanatçı, müellif, aktör ve artık de bir milletvekili olarak AK Parti iktidarının halaya karşı olmadığını belirten Yenişehirlioğlu, şöyle konuştu:
“Ben de asla halaya karşı değilim. Hatta Kürtçe müziğe, türküye karşı olmamız esasen eşyanın tabiatına ters. Bunlar bizim zenginliğimiz, türküler de halaylar da bizim zenginliğimiz. Hatta yıllarca çok dinlemişimdir, Nezih Ünen’in “Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” diye hazırladığı bir çalışma vardır, insanın tüylerini diken diken eder, süperdir. Şayet o müziğin içindeki sözlerde terör örgütü propagandası yapılıyorsa, kanunen hatalı olduğu tespit edilenler övülüyorsa o vakit burada bir sorun doğar. Bizim karşı olduğumuz konu budur. Ne Kürtçe türküler ne halaylar? Hatta daima bir arada halay çekebilirsek, ben de o halayın içinde yer alırsam bu bizim zenginliğimizi gösterir.”
Saadet Partisi Küme Başkanvekili İsa Mesih Şahin ise Karadeniz’de çok yağışların meydana geldiği yerlerde selden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Şahin, TBMM’de İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD Kongresinde konuşma yapmasına ait tezkereye imza atan tüm siyasi parti milletvekillerine teşekkür etti.
9. Yargı Paketi görüşmelerinin yeni yasama periyoduna bırakıldığını anımsatan Şahin, “Bu hususta eksik konular ve toplumun beklentisi var. Bizim iktidar partisinden beklentimiz bu mevzudaki eksiklerin de bu süreçte tamamlanmasıdır. Toplumun beklentisi olan hususların tahlile kavuşturulmasıdır.” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ın Meclis Genel Heyetindeki konuşmasında, “mavi vatan” ile ilgili “masal” sözünü kullanmasına da reaksiyon gösteren Şahin, “Bu ifadeyi yanlış ve bahtsız bir söz olarak görüyoruz. Ne yayılmacı bir siyasettir ne de bir masaldır. Bizim bakış açımız, ulusal bir siyaset çizgisidir. Mavi vatanı, ana vatanın bir modülü olarak görüyoruz.” diye konuştu.
Şahin, Meclis Genel Şurasında görüşmeleri yapılacak sahipsiz hayvanlara ait kanun teklifi konusunda ise “Bu hususun sağ duyulu bir halde konuşulması, aklı selim bir yerde buluşulması bizim temennimizdir.” dedi.
– “Başıboş sokak hayvanları konusu çözülmesi gereken bir meseledir”
İYİ Parti Küme Başkanvekili Mehmet Satuk Buğra Kavuncu da sokak hayvanları ile ilgili bahsin bu haliyle büyük bir sorun olduğunu lisana getirerek, “Başıboş sokak hayvanları konusunu çözülmesi gereken bir sorun olarak görmek durumundayız. ‘Bu haliyle kalsın’ demek bu sorunun çözülmesini istememektir. Elbette bir düzenlemeye muhtaçlık duyuluyor ve bir adım atılması gerekiyor. Hiçbir evladımız köpekler tarafından akına uğrama endişesiyle yaşatılamaz. Hiçbir yetişkin komşusuna ve markete giderken köpek saldırısına uğrama tehlikesiyle karşı karşıya bırakılamaz. Bunun çözülmesi lazım. Bu işin çözülememesinin sebebi, 2004 yılında çıkmış olan kanunu uygulamayan belediyeler ve bakanlıklardır.” değerlendirmesinde bulundu.
Kavuncu, Türkiye’de sokak hayvanı varlığına ait sayılarda bir belirsizlik olduğunu belirterek, hangi vilayette ve ilçede ne kadar köpek var muhakkak değil. Bizdeki en büyük sorundan biri de sahiplenmedir.” dedi.
MHP Küme Başkanvekili Filiz Kılıç da Karadeniz’de selden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Kılıç, Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde konuşma yapmasına ait tezkerenin Meclis Genel Heyetinde ortak akılla ve tüm milletvekillerinin kabulüyle geçmesinden duydukları memnuniyeti lisana getirdi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörist paklığına orta vermeden devam ettiğini vurgulayan Kılıç, “Bölgede tek bir terörist kalmayıncaya kadar kahraman askerlerimiz kararlılıkla gayretini verecektir. Türkiye, bölgenin oyun kurucusu durumundadır. Mavi vatan davamıza ‘masal’ diyenleri de ülkemizin varlığına ve birliğine kastedenleri de bu millet not etmektedir. ‘Orada ne işimiz var?’ diyen herkes bilsin ki; Vatan, ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan; vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir, Turan.” ifadelerini kullandı.
DEM Parti Küme Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, türkülerin susmayacağını, halayların süreceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Halaya yönelik tahammülsüzlük devam ediyor. Toplumsal medyada başlayan linç davetleri sonrasında tabir yerindeyse bir ‘halay avı’ başlatıldı. Bugün topluma karşı darbe yapılıyor. Bugün topluma karşı yargı eliyle hata işleniyor. Bugün toplumun bütün bedelleri yerle yeksan ediliyor. Biz dışarıda da düğünde de şenlikte de halay çektiğimiz üzere cezaevinde de halay çekiyoruz. Halay çekmek bu iktidara karşı bir direniş formülü birebir vakitte. Başımızın doruğunu attırmayın Meclis bahçesine davul zurnayı getiririz, halayı çekeriz. Yetmiyor mu, vallahi Genel Şurada da çekerim. Çok âlâ halay çekiyorum, çok düzgün da halay başı çekerim.”
– “Uzlaşıdan uzak bir yasa teklifi var”
CHP Küme Başkanvekili Ali Yetenekli Başarır da Mecliste uzun müddettir hayvanları müdafaa maddesiyle ilgili bir çaba verdiklerini belirterek, “Tüm itirazlarımıza, Anayasa tartışmalarına karşın bunlar çözümlenmeksizin, Türkiye’de üniversitelerle, Türkiye’de belediyelerle, Türkiye’de bilim adamlarıyla kesin bir uzlaşma sağlanmaksızın bugün bu yasa buraya gelecek.” dedi.
Sahipsiz hayvanlarla ilgili sayının artması, aşıların yapılmaması, kısırlaştırma sorunu, bilhassa kırsal bölgelerde bir köyden bir köye, bir mahalleden bir mahalleye yaya gitmek zorunda olan çocuklara sahipsiz hayvanların ataklarının bir bütün olarak kıymetlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Başarır, sahipsiz hayvanlara ait yasa teklifinde toplumla bir uzlaşı olmadığını söz etti.
Başarır, şöyle konuştu:
“Son sefer bir davette bulunuyoruz, bu yasa görüşülmeden evvel bir yasanın yapılmasındaki emel toplumu ikiye bölmek değildir, ayrıştırmak değildir. Yapılacak yasa toplumun büyük bir kısmının onayını almak, uzlaşısını sağlamaktır. Maalesef ki bundan uzak bir yasa var. O yüzden toplumun bir tarafının vicdanını büyük oranda zedeliyor. Onları karşı karşıya getirmektense bu ülkenin belediyeleriyle, merkezi idaresiyle, üniversiteleriyle, veteriner doktorlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla daima birlikte bir tahlil üretilebilir. Bu, onları katletmek değil, onları bir yerde toplamak değil, yerinde aşılatıp, yerinde kısırlaştırıp yaşatarak olabilir.”