Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21. İmam Hatipliler Kurultayı’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kara Harp Okulları Mezuniyet Töreni’nde yaşanan ve tartışmalara neden olan kılıçlı yeminle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
“BU KILIÇLARI KİME ÇEKİYORSUN?”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıpratılmasına müsaade vermeyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Geçenlerde malum mezuniyet merasiminde birtakım istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsun?” sözünü kullandı.
“TEMİZLENMESİ İÇİN ADIMLARIMIZI ATIYORUZ”
Milli Savunma Üniversitesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ile konuyu görüştüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir. Kim olursa olsun, bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunların hızla temizlenmesi için adımlarımızı atıyoruz.” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulları Mezuniyet Töreni’nde kaydedilen imajlar toplumsal medyada gündem olmuştu.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Periyot Teslim Töreni’ndeki yemin imajlarına ait bahse husus olayın her istikametiyle incelendiğini bildirmişti.
Kaynaklar, “Önceliği müesses disiplini koruma etmek olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde, disipline alışılmamış hiçbir hareket, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir kuşku duyulmamalıdır. Bahse bahis olay da her istikametiyle incelenmektedir. İnceleme sonucunda yapılacak tespitlere nazaran disiplin mevzuatı kapsamında kastı, kusuru, ihmali yahut sorumluluğu olan işçi hakkında gereken süreçler yapılacaktır. Hasebiyle kamuoyu bu mevzuda müsterih olmalı ve kendi ajandalarına nazaran bu imajlar üzerinden manipülasyon üretenlere prestij etmemelidir.” açıklamasında bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21. İmam Hatipliler Kurultayı’nda yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:
“İmam hatip davasının zahmetini omuzlamış kaç isimsiz kahraman, bu büyük çınarın bugünlere gelmesinde emeği olan birçok vakıf erbabımız var. Kendisini bu davaya adayan öğretmenlerimiz var. Bir gencimize daha ulaşmak için ter döken birçok gönül insanımız var.
“İMAM HATİPLİ OLMAK SON NEFESİME KADAR ÜZERİMDE TAŞIYACAĞIM BİR SIFAT”
22 yılda ülkemiz için çok hizmetler ürettik. Yollar, köprüler, hastaneler, kentler, okullar inşa ettik. İktisatta, savunmada, ticarette ülkemizi büyüttük. Her alanda ülkemize birincileri yaşattık. Kırılmaz denen rekorları kırdık. Eğitimde, sıhhatte, ulaşımda, tarımda, iç ve dış güvenlikte aklınıza gelebilecek her alanda Türkiye’yi birincilerle tanıştırdık. Türkiye’ni dünyanın parlayan yıldızı haline getirdik.
Bunların tamamın kıymetlidir. Bunların hiçbiri bizim çabamızın asıl gayesi değildir. Şahsen benim için bugüne gelen, bugünden son nefesine kadar üzerimde taşıyacağım bir rütbem, bir sıfatım var. O da imam hatipli olmaktır.
“YAPTIĞIM TEK BİR YAPITI SÖYLE DESELER, İMAM HATİP DERİM”
Bana ömrün boyunca yaptığın tek bir yapıtı söyle deseler, tereddüt etmeden vereceğim karşılık pek açıktır; imam hatip okullarının önündeki mahzurları kaldırmak, sayısını artırmak, eğitim kalitesini artırmaktır. Her şey gelip geçer; bütün sıfatlar gelir geçer. Lakin toprağa attığınız tohum gür bir çınara dönüşür, merhum büyüklerimiz işte bu tohumu toprağa attılar. Biz de yeni tohumlar attık o tohumları Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırdık. İmam hatipleri kuranlar yalnızca 3-5 kişiydi. Biz bir avuçtuk. Artık görüyorum ki sel olduk, deniz olduk, hatta okyanus olduk.
“ESKİSİNDEN DAHA ÇOK, DAHA GÜÇLÜSÜN”
Sevgili imam hatipli kardeşim, sen varsın; sen işte buradasın. Sen iftiharla ayaktasın. Sen eskisinden daha çoksun. Eskisinden daha güçlüsün. Şunu unutma; sen varsan, ezan yurdumun üzerinde ebedi okunacak. Sen varsan rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımız nazlı nazlı dalgalanmaya devam edecek. Sen varsa bu millet mazlumların umut kaynağı olmaya devam edecek. İşte biz imam hatipliler olarak en başta bunu başardık.
Bu ülkedeki her insan, bizim göz bebeğimizdir. Biz okullar ortasında ayrım yapmıyoruz. Bu ülkenin her okulu bizim için çok mühimdir. İmam hatipler varlık sebeplerini hakkıyla ifa etmiş eğitim yuvalarıdır. İmam hatipler her safhası çabalarla dolu, direnişin ve dirilişin sembolüdür.
“İMAN KALEMİZİ KUŞATAMAYACAKLAR”
İçeriden ve dışarıdan iman kalemizi kuşatmaya çalışıyorlar. Hainleriyle, casuslarıyla, paralı askerleriyle, her türlü palavrayla. Aileye, ahlaka, geleneklerimize yönelik ellerindeki her türlü aparatla bilhassa imanımızı maksat alıyorlar. Dün topraklarımızı nasıl işgal edemedilerse bugün de iman kalemizi kuşatamayacaklar.
“GENÇLİĞİN AHLAKI HÜCUM ALTINDA”
Medya ve toplumsal medya. İşte bu berbat emeli olan, işte bu imanımıza ve vatanımıza kasteden ellerde birer işgal silahına dönüşmüştür. Gençliğin ahlakı, gençliğin imanı, aile kurumu, hasebiyle vatanımız çok açık, tehlikeli bir akının altındadır. Güya eğlenceymiş üzere görünen bütün o içerikler, sinsi bir ur üzere milletimizin ve gençlerimizin imanını maksat almaktadır. İşte bu işgal saldırısını da püskürtecek olanlar sizler olacaksınız.
“AYŞENUR EZGİ EYGİ’Yİ KATLETTİLER”
Filistin toprakları 1918’de Osmanlı Devleti oradan çekildiği günden beri siyonistler tarafından karış karış işgal ediliyor. Filistinliler, Rammallah ve Gazze’de daracık toprak kesimlerine sıkıştırıldılar. Artık İsrail soykırım yaparak oraları da işgal etmeyi hedefliyor. Dün gencecik bir evladımızı Ayşenur Ezgi Eygi’yi alçakça katlettiler. Bugüne kadar 17 bini çocuk, 40 bin günahsız sivili katlettiler.
“VATAN TOPRAKLARIMIZA GÖZ KOYACAKLAR”
Gazze’de bir İsrail-Filistin savaşı değil, yayılmacı siyonizmle vatanlarını koruyan Müslümanların çabası var. Gerek ülkemiz içinde, gerek İslam ülkelerinde kimileri bu sıkıntıyı kendisinden uzak bir sıkıntı olarak görüyor ve üzücü halde yanılıyorlar. Daha evvel de söyledim; İsrail, Gazze’de durmayacak. İsrail bu biçimde devam ederse gözünü öteki yerlere dikecek. Sıra bölgedeki başka ülkelere gelecek. Lübnan’a, Suriye’ye gelecek. Dicle ve Fırat ortasındaki vatan topraklarımıza göz koyacaklar. Önünde poz verdikleri her haritayla bunu açık açık söylüyorlar. Yalnızca Gazze’yi işgalle yetinmeyeceklerini ilan ediyorlar. Biz işte onun için Hamas, Müslümanlar ismine direniyor diyoruz. Biz işte onun için Hamas yalnızca Gazze’yi değil, Türkiye’yi savunuyor diyoruz.
Böyle kritik bir periyotta İslam ülkeleri bir an evvel uyanmalı ve işbirliğini artırmalıdır. Mısır’la, Suriye ile attığımız yeni adımlar, büyüyen yayılmacılık tehdidine karşı bir dayanışma çizgisi oluşturmaya yöneliktir. Bütün İslam ülkeleri de nerede duracağı meçhul İsrail işgaline karşı ortak hal takınmalıdır.
“BU KILIÇLARI KİME ÇEKİYORSUN?”
Kahraman ordumuzun kahraman mensuplarıyla her vakit gurur duyuyoruz. Ordumuzun tekrar yıpratılmasına müsaade vermeyiz. Geçenlerde malum mezuniyet merasiminde kimi istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsun?
“BUNLARIN ORDUMUZ İÇİNDE BULUNMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Şimdi bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün araştırmalar hepsi yapılıyor. Oradaki birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik. Bu 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir. Kim olursa olsun, bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil.
“TEMİZLENMESİ İÇİN ADIMLARIMIZI ATIYORUZ”
Üç tane birinci olan kızımız var. Bu kızlarımızdan birinin ismi İkra. Üç kardeş, ismi İkra. Manisalı ve birinci oldu. Başka ikisi onlar da birer Anadolu yavrusu. Ama doğal bu oyuna nasıl geldiler, gelindi; artık çalışmalarımızı yapıyoruz. Ve bu bahisle ilgili olarak üniversitemizle görümemizi yaptık. Kara Kuvvetleri ile görüşmelerimizi yaptık. Bunların hızla temizlenmesi için adımlarımızı atıyoruz.
Bir peygamber ocağı olarak tarih boyunca büyük zaferlere imza atan ordumuz, tıpkı şekilde peygamber ocağı olarak görünen dosta itimat, düşmana kaygı vermeye devam edecektir.”