Dolandırıcılık ve cürüm örgütüne üye olmak kabahatlerinden Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan ismiyle bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar mahpusu istenen davanın görülmesine devam edildi.
Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Bahar Candan savunma yaptı.
Mahkeme başkanı “Bahar Candan ifadeni vermeye hazır mısın?” dedi. Candan ise “evet” halinde yanıt verdi.
“Benim hesabım üzerinden süreç yapıldığı argümanı külliyen yalan”
Bahar Candan savunmasında, “Hakkımdaki argümanlar külliyen palavra. Banka hesaplarımda argüman edilen hareketler mevcut değildir. Daha birinci andan beri haberi duyunca bankalardan hesap dökümümü çıkarıp savcılığa sundum. Buradaki insanları tanımıyorum. Benim etrafım geniştir. Etrafımda hiçbir mağdur yoktur. Ablam ‘Kaan benim sevgilim’ deyince eniştem olarak benimseyip sevdim. Kaan isimli kişinin GBT’sine bakmadım. Kaan isimli kişinin isminin Onur Apaydın olduğunu soruşturmayla birlikte öğrendim. Onların sevgili olduğu devirde moda programında yarışmacıydım. Ağır bir tempo ile yarışmadaydım. Kaan Bey’in neler ile uğraştığını nasıl bir adam olduğunu anlayabilecek vaktim yoktu. Onların özel bağlantısı ile ilgili bilgim var. Sav edilen dolandırıcılık olayları ile ilgili benim bir bilgim yoktur. Ben müştekileri tanımıyorum. Hayatım boyunca hiçbir toplantıda bulunmadım. Ben toplantıların yapıldığının söylendiği restorana gitmedim. Ben Kaan ağabeyin olduğu ortamlarda hiçbir biçimde araç alım satımı ile ilgili konuşmaya şahit olmadım. Benim hesabım üzerinden süreç yapıldığı savı külliyen yalan” dedi.
“Ben saf bir kadın değilim, hukuk fakültesinde burslu okuyorum”
Bahar Candan savunmasının devamında gözyaşlarına boğularak, “Ben saf bir kadın değilim. Hukuk fakültesinde burslu okuyorum. 17 yaşımdan beri çalışıyorum. Mesleğime modellik ile başladım. Son 2 yıldır bir ajans ile anlaşıp toplumsal medyadan da para kazanıyorum. Ablamla birlikte mahpusa girince ailem maddi ve manevi zorluk çekti. Okula gidemedim. Taksim bombacısı ile yan odalarda kalıyorum. Psikolojim bozuldu 3 aydır akıl hastanesinde yatıyorum ilaçlara bağımlı oldum. Genç yaşta sıhhatimi kaybettim. Toplumsal medyadan paylaştığım lüks hayat ile ilgili paylaşımlar kendimi daha güçlü göstermek için. Öbür fenomenlere hava atmak için. Mağdurların dolandırılması olayıyla ilgili hiçbir ilgim yoktu. Nasıl bir dolandırıcılık bu mağdurlar için yapılan harcamalar araç fiyatını geçmiş? Ben Kaan ağabeyin isminin Onur Apaydın olduğunu belgeden öğrendim. Ben toplumsal medyadan çok para kazanıyorum diye hava atmak için photoshop ile 12 milyon TL biçiminde paylaşım yaptım. Kaan ağabey ile bir ortamda denk geldik. Ablam haydi oturalım biraz onlarla dedi” halinde savunma yaptı.
Nihal Candan bu esnada oturduğu koltuktan, “Of Bahar, korkuyorsun diye” halinde mırıldandı. Bahar Candan savunma yaparken Nihal Candan, “Of Bahar, ablan kadar başına taş düşsün” tabirlerini de kullandı.
“Hesabımda 1-2 milyon param var ben bir garibanım”
Bahar Candan savunmasının devamında, “Benim Onur Apaydın tarafından darp edildiğim argümanı da hakikat değildir. Bâtın muhasebeci olduğum tezi yanlışsız değildir. Banka kayıtlarında her şey aşikardır. Bizi toplumsal medyadan görüp çok güçlü olduğumuzu görüp bu türlü tezlerde bulunmuş olabilirler. Benim 5 yıllık ilgim var, çıkınca evleneceğim. Ablamla bile çok az görüşüyorum. Benim hayatım boyunca hiç şirketim olmadı. Vergi mükellefi de olmadım. Hesabımda 1-2 milyon param var, ben bir garibanım. Hiç kimseye araç temini konusunda teklifte bulunmadım. Esasen benim etrafımda hiç kimse ucuz araç peşinde değildir. Onur Apaydın gözaltına alındığı anda ben yanındaydım. Kendimi bir kahraman üzere hissettim o an” dedi.
İddianameden
İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ pozisyonunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen hata gelirinin aklandığı belirtilmişti. Öte yandan mağdur temin etme vazifelisi olan kuşkulu Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen sözünde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst idaresindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan’ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi. Öteki şahıslar Nihal Candan’a hürmet gösteriyor ve aralı davranıyordu. Nihal Candan’ın yanında örgütün iç işleyişine ait mevzular otomobil alım satım işler konuşuldu” halinde beyanda bulunduğu da iddianamede tabir edilmişti. İddianamede Bahar Candan’ın ‘suç örgütüne üye olmak’ hatasından 2 yıldan 4 yıla kadar ‘kişinin, kendisini kamu vazifelisi yahut banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması yahut bu kurum ve kuruluşlarla bağlı olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ kabahatinden ise 2 sefer 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar mahpusla, Nihal Candan’ın ise tıpkı hatalardan 8 yıldan 24 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi. Öte yandan başka 20 kuşkulu hakkında ise değişen oranlarda mahpus cezası istenmişti.