İsrail, 1 yıldır devam eden ataklarında Gazze Şeridi’nde taş üstünde taş bırakmadı ve her alanda soykırım işledi.
Bir yılda çocuklar başta olmak üzere on binlerce insan katledildi
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden 30 Eylül’de açıklanan bilgilere nazaran, İsrail ordusu bu 1 yıl içinde yaklaşık “3 bin 650 katliam” işledi.
Bu katliamlarda, yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i bayan ve 13 bini erkek olmak üzere 41 bin 870 kişi hayatını kaybederken, 97 bin 166 kişi yaralandı. Enkaz altında ya da kayıp olan 10 bin kişinin cesedine ise hala ulaşılamadı. Bu haliyle ölenlerin yüzde 42’sini çocuklar, yüzde 27’sini bayanlar, yüzde 31’ini de erkekler oluşturdu.
İsrail hücumlarının en ağır bedelini çocuklar ödedi. Taarruzlar sırasında doğan 171 bebek yaşama talihi dahi bulamadan öldü. Şimdi 1 yaşını doldurmamış 710 bebek de hücumlarda hayatını kaybetti. Enkaz altından çıkarılan fetüsler bile oldu. 25 bin 973 çocuk anne ve babasını ya da ikisinden birini kaybetti. Hastanelerde ortaya çıkarılan 7 toplu mezarda 520 Filistinlinin cansız vücuduna ulaşıldı.
Aileler nüfustan silindi
İsrail’in akınlarında yüzlerce ailenin tüm fertleri hayatlarını kaybederken, binlercesinin ise yalnızca bir ya da 2 ferdi hayatta kalabildi.
Medya Ofisinin 2 Ekim tarihli yazılı açıklamasına nazaran, bir yıldır devam eden soykırım sırasında tüm fertleri ölen 902 aile nüfustan silindi, 1364 ailenin yalnızca bir ferdi, 3 bin 472 ailenin ise yalnızca 2 ferdi hayatta kaldı.
Açlık, abluka ve ilaç eksikliği bir çeşit “silah” olarak kullanıldı
Gazze Şeridi’ne açılan hudut kapılarını 5 aydır kapalı tutarak sıkı bir abluka uygulayan İsrail, hayatta kalan Filistinlilere karşı da açlık, yetersiz beslenme ve ilaç eksikliğini silah olarak kullandı.
Bir yılda birçok çocuk 36 Filistinli açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. 3 bin 500 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle mevt tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 71 bin 338 kişi daima yerinden edilme ve göç nedeniyle hepatite, 1 milyon 737 bin 524 kişi de çeşitli salgın hastalıklara yakalandı. 10 bin kanser hastası Gazze’de tedavi imkanı olmaması nedeniyle her an mevt riskiyle karşı karşıya. Ataklarda yaralanan 12 bin Filistinli ile 3 bin hastanın ise Gazze dışında tedavi edilmesi gereksinimi doğdu.
Sıhhat “soykırımı”
İsrail ordusu, memleketler arası hukuku hiçe sayarak hastaneler ve sıhhat çalışanlarını bilhassa amaç aldı. Böylece, hastalar ve ataklarda yaralanan Filistinlilerin tedavi imkanlarını da ellerinden aldı.
Taarruzlar nedeniyle 34 hastane ile 80 sıhhat merkezi hizmet dışı kaldı, 162 sıhhat kuruluşu ziyan gördü, 131 ambulans da kullanılamaz hale geldi. 986 sağlıkçı hayatını kaybetti, 310 sağlıkçı ise alıkonuldu. İsrail’in alıkoyduğu hekimlerden kimileri İsrail hapishanelerinde gördüğü azap sonucu hayatını kaybetti. Bunların başında bölgenin en tanınmış ortopedi cerrahlarından biri olan Adnan el-Burş ile bayan doğum uzmanı İyad er-Rantisi geldi.
Eğitim “soykırımı”
İsrail’in sürdürdüğü soykırımın en değerli boyutlarından biri de eğitim sistemine uygulanan “soykırım” oldu. İsrail kasıtlı biçimde Gazze’deki okul ve üniversiteleri yerle bir ederek bir kuşağı eğitimsiz bıraktı.
Filistin datalarına nazaran, 7 Ekim 2023’ten evvel Gazze Şeridi’nde 17 üniversite ve kolejin yanı sıra 800 bin öğrencinin eğitim aldığı 796 okul bulunuyordu. İsrail ordusu, akınlarıyla bu okulların 125’ini büsbütün, 337’sini ise kısmen yıktı. Böylece okul binalarının yüzde 93’ü büsbütün ya da kısmen yıkılmış oldu.
Medya Ofisinin bilgilerine nazaran, İsrail akınları sonucu Gazze’de ilköğretim ve lise çağındaki 11 bin 500 öğrenci, 750 öğretmen ve eğitim alanında çalışan kişi ile 115 üniversite hocası ve akademisyen katledildi.
Alt ve üst yapının tahrip edildiği Gazze yaşanılamaz bir yer haline geldi
İsrail, 1 yılda 85 bin ton patlayıcı kullanarak Gazze’de taş üstünde taş bırakmadı. Bu taarruzlarda, konutlar, hükümet binaları, tarihi yapıtların yanı sıra elektrik ve su şebekeleri de kullanılamaz hale geldi.
Medya Ofisine nazaran, 611 cami büsbütün, 214 cami kısmen, 150 bin konut büsbütün, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut ise kullanılamaz hale geldi. 201 kamu dairesi, 206 tarihi eser ve sit alanı ve 3 kilise de İsrail ataklarının amacı oldu. 36 spor tesisi ve stat ile 700 su kuyusu hizmet dışı kaldı.
Gazze’deki Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, 5 Ekim’de yaptığı açıklamada, Gazze genelindeki 1245 caminin yüzde 79’unun yıkıldığını, 60 mezarlıktan 19’unun kasıtlı ve sistematik olarak amaç alındığını, mezarların kazılarak onlarca cesedin çalındığını ve beden bütünlüklerinin de bozulduğunu belirtti.
Açıklamada, bakanlığın 238 görevlisinin İsrail ordusunca öldürüldüğü, 19’unun alıkonulduğu aktarıldı.
Alt yapıda ise 3 bin 130 kilometrelik elektrik, 330 bin metrelik su, 655 bin metrelik kanalizasyon şebekesi ile 2 milyon 835 bin metrelik yol ağı tahrip edildi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 3 Ekim’de Katar’ın başşehri Doha’da “Spor diplomasisi” başlığıyla düzenlenen Asya İşbirliği Diyaloğu (AİD) Tepesi’nde yaptığı konuşmada, İsrail ordusunun “vahşi soykırım savaşında spor tesisleri dahil Gazze Şeridi’ndeki altyapının yüzde 90’ından fazlasını yok ettiğini” söyledi.