Tam 18 yıldır memurlar.net‘ten bilhassa öğretmenlerin ve eğitimin sıkıntıları üzerine yazan biri olarak son günlerde ağır bir formda “öğretmenlerin mazeret kümesi atamalarında il/ilçe buyruğu olacak mı? sorusu ve dayanak talepleri ile karşılaşıyoruz.
Konuya MEB ve Öğretmenler açısından bakarak gerçekliği
çıplaklığı ile ortaya koyup bir nebze de olsa öğretmenlere katkı sunacak olursak;
MEB Cephesi;
MEB yıllardır yapılan il/ilçe buyruğu uygulamaları nedeniyle norm fazlası öğretmen sayısının kontrol edilemez bir sıkıntıya dönüştüğünü, birtakım vilayet ya da ilçelerde birebir alanda norm fazlası öğretmen varken yakın ilçelerde dahi boş takım bulunduğunu, il/ilçe buyruğu yapmaları halinde bu sorunun daha da büyüyeceğini söylüyorlar.
Bu nedenle bu yıl mazeret atamalarında değişiklik yaparak memur eşlerin öbür bir yerde birleştirilmesi uygulamasını başlattıklarını, açık tüm takımların yanı sıra kimi proje okullarındaki takımları da açtıklarını görüyoruz. Bu nedenle de il/ilçe buyruğu düşünülmüyor.
Bu önlemlere karşın sorunun tam manasıyla çözüleceğini düşünmediğimi belirtmek isterim.
Evet MEB bu önlemleri aldı hatta kimi branşlar hariç ve vilayetlerin büyük çoğunluğunda mazerete tabi öğretmen sayısından fazla kadro açıldı diyebiliriz. Ancak o vilayette fazla takım açılması sorunu çözmüyor zira ilçelere ortası aralar, ulaşım meseleleri. üzere münasebetler yakını uzak yapabiliyor. MEB’in açtığı takımlar vilayet bazlı kâfi olabilir ancak ilçe bazlı kadro/talep istikrarı düşünüldüğünde sorun başlıyor.
Kaldı ki vilayet içi mazeret kümesi atamaları daha büyük bir sorun olarak kaşımızda duruyor.
MEB bir de mazeret ataması olmayanların aylıksız müsaade hakları da var diye düşünebilir ancak bu ekonomik koşullarda bu hakkı kullanmak çok da mümkün görülmüyor.
Öğretmen açısından;
Öğretmen açısından konuya yukarıda bir nebze değinmiş olsak da öğretmenlerin talebi büsbütün insani ve aile birliğini sağlamaya yönelik.
Öğretmenleri en çok badireye sokan ise önlerini görememeleri adeta talihe bağlı bir durumla karşı karşıya bırakılmaları.
Kesin olarak il/ilçe buyruğu yapılmayacağını bilseler tahminen de ona nazaran hareket edecekler. Ancak katiyen yapılmaz diye beklenen 2023 yılında da ilçe buyruğu uygulaması yapıldı.
Öğretmenler tıpkı beklenti içinde iseler bunun hatalısı natürel ki onlar değil. Geçmiş uygulamaların oluşturduğu beklenti ile bakan Tekin’in dahi kesinlikle olmayacak diyemiyor/demiyor olması.
İşte bu adeta ikircikli yaklaşım mağdur sayısını da arttırıyor. Şöyle düşünelim. İlçe buyruğu olmayacağını düşünen öğretmen zor koşullarda da olsa uzak bir ilçeyi tercih edip atanırken tercih yapmayan ya da tercihine atanamayan öğretmene ilçe buyruğu yapılınca MEB’e güvenen adeta cezalandırılmış oluyor.
Ya da ya ilçe buyruğu olursa (her yıl oluyor nede olsa düşüncesiyle) diye hiç tercih yapmayarak atama dışında kalması kelam konusu.
MEB bu kadar önlem aldığını söylüyor lakin hala net olarak ilçe buyruğu olmayacak diyemiyor. Zira tercihler ve atamalar sonrası hangi görüntü ile karşılaşacağını bilmiyor. Şu anda ilçe buyruğu olacak dese boş takımlar çok az tercih edilecek ve yakın ilçeler ortasındaki boş takım, norm fazlası sorunu daha da artacak.
Öğretmenlerin ekonomik olarak da güç durumda olduğu bu süreçte ailelerinden de farklı kalmaları doğal olarak eğitim sürecini de etkileyecektir.
Son yıllarda çalışırken elde edilen gelir ile emeklilik maaşı ortasındaki farkın (%50-60 lara varan düşüş) artması emekliliğe de ket vurmuş ve daha az öğretmenin emekli olmasına yol açmıştır. Hal bu türlü olunca boş takım sayılarında da artış olmamaktadır.
Son periyotta tasarruf önlemleri ismi altında sınıf birleştirmelerin de arttığını duymaktayız. Meğer ki sınıf mevcudunun az olması ile eğitim ortasında direkt bağlantı kelam mevzusudur. Derslik sorunu yaşanmayan yerlerde sınıf mevcutlarının azaltma istikametinde esnetilmesi gerekir.
Sonuç olarak; ilçe buyruğu yapılıp yapılmayacağı noktasında net bir şey söylemek imkansız ama bu kararın siyasi bir karar olacağını söyleyebiliriz. Doğal ki anayasal ve insani bir hak olan aile birliğinin sağlanması, öğretmenlerin farklı aile sorunu ile derse girmemeleri en büyük temennimiz.
Maksut BALMUK
Öğretmen, Yazar