DİYARBAKIR (AA) – Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ait davada tutuklu 4 sanıktan amca Salim Güran savunma yaptı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, ağabey Enes Güran ve anne Yüksel Güran’ın akabinde Salim Güran’ın savunmasına geçildi.
Mahkeme başkanı, sanık Güran’a “iştirak halinde çocuğa karşı taammüden öldürme” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle hakkında dava açıldığını belirtti.
Sanık Salim Güran savunmasında, Narin Güran’ın kaybolduğu 21 Ağustos’ta saat 10.00-11.00 üzere meskene geldiğini ve çocuklarına elbise almak için merkez Bağlar ilçesine gittiklerini belirterek, alışveriş yaptıktan sonra dönüşte akaryakıt istasyonundan yakıt aldığını söyledi.
Eve saat 14.50 üzere döndüğünü, yemek yedikten sonra bir müddet dinlendiğini, akabinde otomobille sondaj yerine gittiğini kaydeden Güran, şunları aktardı:
“Oradayken elektrikçiler geldi. ‘Mehmet Şerif Güran amcamın oğlunun trafosunda arıza vardır onun için geldik. Bizimle oraya gel.’ dediler. Bir arada gittik, trafonun yanına otomobil gitmiyor. Pamuğun içinden yürüdük, denetim ediyorum, pamuk kurtlanmıştı. Amcamın oğlunu aradım, ‘Pamuk hoş ancak kurtlanmış ilaçla.’ dedim. Telefonlaştık, sinek ilacı al üzere konuşmalar oldu. 18.00 üzere meskene geldim. Daha sonra amcamın meskenine gittim. Sokağın yanında geçerken Nevzat ağaçların yanındaydı, ona selam dahi vermedim. 3 aydır bu adamla ne oturdum ne kahveye gittim.”
Mahkeme liderinin “Narin’in kaybolduğunu ne vakit öğrendiğini” sorması üzerine sanık, saat 18.30 ile 19.00 ortasında Narin’in kaybolduğunu öğrendiğini, mısır tarlasının etrafında turladığını, Mehmet Selim Atasoy’u aradığını, onun da yanına geldiğini savundu.
Sanık Güran, “Yine sondajın yanına geldik. Gizem kızım beni aradı, ‘Baba Narin kaybolmuş.’ dedi. ‘Kızım nasıl kaybolmuş? Oralara bakın geliyorum.’ dedim. Feneri de alıp konutun yanına geldik. Aracı oraya park ettim, baktım ki köy halkı hepsi orada. Baktım iş önemli. Başçavuşu aradım, ‘Komutanım bu türlü bir durum var, kardeşimin kızı kayıptır.’ dedim.” sözlerini kullandı.
– Telefonundaki programı, WhatsApp iletileri ve arama kayıtlarını neden sildiği soruldu
Mahkeme liderinin, “Telefonun ses kaydını kaydeden programı neden indirdin?” sorusunu Güran, “Toplantılara gidiyorum, adresleri unutuyorum. Bende unutkanlık var.” diye yanıtladı.
“Peki, programı neden sildin?” sorusu üzerine sanık, programı silmediğini ileri sürdü.
Mahkeme liderinin, “Narin’in kaybolduğu günün gecesinde bu program devre dışı bırakılmış, programı devre dışı bırakmışsın, bu çok şüpheli bir hareket.” sözleri üzerine Güran, “Ben o programdan anlamıyorum. Bana kuran kişinin ismini size vereyim. Programı silmemişim, telefonumu benden aldılar.” dedi.
“Bu sistemin devre dışı kalıp kalmadığını bilmiyor musun?” sorusunun akabinde Güran, programdan anlamadığını, Ş.K’nin programı kendisi için indirdiğini argüman etti.
Mahkeme liderinin, “Telefonundan WhatsApp bildirilerini neden sildin?” diye sorması üzerine Güran, “Hayat bayanları ile görüşmüştüm, o yüzden silmiştim.” diye konuştu.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Hayat kadınları ile mesajlaşmalarını silmemişsin. Asıl silmen gerekenleri silmemişsin, silmemen gereken görüşmeleri silmişsin.” dedi.
“Sizce Narin’i kim öldürdü?” sorusuna Güran, Narin’i kimin öldürdüğünü görmediğini ileri sürdü.
Mahkeme liderinin, “Üvey annenizden bile şüphelenmişsiniz.” sözleri üzerine Güran, şunları kaydetti:
“Üfürükçü getirdiler, ‘Nevzat’ın konutunun etrafında bu, burada bir yerlerdedir.’ dediler. Nevzat’ın eşinin ağabeyine ‘Ben bu türlü şeylere inanmıyorum, sen uğraş.’ dedim. Üvey annemin etrafında götürüp getiriyorlardı.”
“Üvey annenden şüphelenmişsin fakat Nevzat’tan şüphelenmedin mi?” sorusuna Güran, “Nevzat’tan şüphelenmedim.” karşılığını verdi.
Mahkeme liderinin, “Yakınlarınıza Narin’i 17.40’da gördüğünüzü söylediniz mi?” sorusunu sanık, “Hayır demedim.” diye yanıtladı.
Sanık Salim Güran, “Arif Güran’ın meskenine girdiniz mi?” sorusunu, “Yok”, “Nevzat’ı gördünüz mü?” sorusunu, “18.40’da Nevzat’ı gördüm selam bile vermedim. Arif?in konutuna hiç gitmedim. Olay günü evdeydim, 15.50’de tarlaya gittim.”, “Olay günü Nevzat ile WhatsApp üzerinden telefon görüşmeleriniz var?” sorusuna da “Bilmiyorum.” karşılığını verdi.
Mahkeme liderinin, “Yüksel Güran ile bir alakanız var mı?” sorusu üzerine sanık, şöyle konuştu:
“Kesinlikle bu şerefsizliği ağabeyime getirmem. Ben bu kadar alçak mıyım, kardeşimin namusuna laf getireyim. Nevzat, Narin’i kim öldürdü, çık erkek üzere söyle. Adam üzere çık konuş. Üç günlük dünya için yapma. Hepsi palavra. 8 yaşındaki Narin’i, bir meleği neden öldüreyim? Palavra atıyor, Allah belasını versin, yok o denli bir şey.”
“WhatsApp iletilerini ve arama kayıtlarını neden sildiği” istikametindeki soruya Güran, Arif’in Güran’ın ahırında kalaşnikof mermisi ele geçirildiğini, bu nedenle sildiğini savundu.
Mahkeme liderinin, “Herkes Narin’i arıyor, sen ise fırsatını bulduğun kısacık vakitte 22.47’de dereye gidiyorsun.” kelamlarının akabinde Güran, “Kesinlikle gitmemişim. Birinci akşam her yeri arıyorduk. Ben oraya asla gitmedim.” tabirlerini kullandı.
Mahkeme liderinin, “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sana kumpas mı kuruyor, neden bu iddiayı başkalarına yapmıyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı neden iftira atsın sana.” tabirleri üzerine sanık, “2-3 mısır tarlam var, bir modül tarlam da derenin kenarındadır. Tarlaya gitmiş olabilirim.” diye konuştu.
“Narin’in ağzında köpük vardı, o köpük senin eline bulaşıp sen de otomobile binerken otomobile bulaşmış olabilir mi?” sorusunu Güran, şöyle yanıtladı:
“Böyle bir şey yok katiyetle. Petrolden 200 lira yakıt aldım. Eşim önde, çocuklarımın hepsi geride. Otomobilden inmedim. Biri Narin’in cesedi battaniyeye sarılı demiş. Neler söylediler neler ancak hepsi temelsiz çıktı.”
“Nevzat Bahtiyar ile 15.08’deki görüşmenizin içeriği nedir?” sorusu üzerine Güran, “Nevzat 15.08’de beni aradı, su gelmediğini söyledi. Bir tek o söyledi. Onun dışında kimse beni aramadı.” sözlerini kullandı.
Savcının, “Narin’in öldürüldüğü yerden sinyal veriyorsun. Nevzat Bahtiyar’ın bir taş koyduğu yere 2 taş ve çalı çırpıyı sen mi koydun?” sorusunu Güran, “O dere kilometrelerce uzundur. 8 kere aranan yerde ceset bulunmadı, ben mi gidip bulacağım? Katiyen gitmedim.” halinde yanıtladı.
Savcının “Araçtan çıkan DNA ile Narin?in kıyafetinden elde edilen DNA birebir, buna ait neler diyeceksin?” sorusuna sanık, “O gün Narin o otomobile binmedi. O Akşam Narin otomobile binmedi zira otomobil bendeydi.” dedi.
– ???????”Ben baza ve HTS’ye inanmıyorum”
Diyarbakır Barosu avukatı Aydın Özdemir’in, “Nevzat sizi hiç aradı mı?” sorusu üzerine sanık Güran, savunmasına şöyle devam etti:
“Hayır beni hiç aramadı. Öbür gün Nevzat da aramalara katıldı. Onunla hiç konuşmadım. Gündüz aramalara katıldı, konutların içine giriyordu.”
Avukat Özdemir’in, “Kadınlarla konuşurken çekinmiyor musun? Eşiniz telefonunuzu kurcalamaz mı?” sorusunu Güran, “Evde konuşmuyorum, telefonuma şifre koymuştum.” diye yanıtladı.
Avukat Nahit Eren’in HTS kayıtlarında Eğertutmaz Deresi ile Arif Güran’ın konutunda telefonunun sinyal verdiğini belirtmesi üzerine sanık, şunları söyledi:
“Ben baza ve HTS’ye inanmıyorum. Arif’in meskenine gitmedim, Eğertutmaz Deresi’ne gitmedim fakat siz ‘gittin’ diyorsunuz.”
Duruşma, müşteki sıfatıyla baba Arif Güran’ın dinlenilmesiyle devam ediyor.