İstanbul’da bir üniversitede İngilizce diş hekimliği kısmında 3’üncü sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki Dilara Çiçek, 12-15 Eylül tarihleri ortasında İstanbul’da Türk Dişhekimleri Birliği iş birliğiyle düzenlenecek olan 2024 FDI Dünya Diş Hekimliği Kongresi’nde vazife almak için form doldurdu. Akabinde edinilen bilgiye nazaran 14 Ağustos’ta misyon süreçlerini organize eden ANT İnsan Kaynakları isimli firmayla görüşmek üzere kurumun Kadıköy’deki ofisine gitti. Görüşmeye gittiği arkadaşı kongre için kabul edilirken kendisine dönüş olmayınca Çiçek, kurum ile görüştüğündeyse teze nazaran Çiçek’e başörtülü olduğu için kongrede vazife alamayacağı söylendi. 28 Şubat zihniyetiyle karşı karşıya kaldığını söyleyen diş hekimliği öğrencisi Çiçek yaşadıklarını anlattı. 28 Şubat’tan yıllar sonra tıpkı sahnelerin yaşanmasının ıstırap verici olduğunu söyleyen Çiçek, yaşananlar sonrası firmanın kendisiyle bağlantıya geçtiğini de aktardı. Çiçek, toplumda bu tıp durumları yaşayan bayanların sessiz kalmaması gerektiğini söylerken kongrenin işbirlikçilerinden Türk Dişhekimleri Birliği’nden de açıklama geldi. TDB Başkanı Tarık İşmen, durumun kabul edilemez olduğunu belirtirken bahisle ilgili gerekenlerin yapılacağını belirtti.
“Başörtülü çalışan istemiyor, cümlesinin neyini yanlış anlayabilirim”
Yaşananlar karşısında büyük şok yaşadığını söz eden 21 yaşındaki Dilara Çiçek, “Bir arkadaşımla form doldurduk, geri dönüş yaptılar. Koordinatör görevinde Başak Hanım vardı, ne yapılması gerektiğini o anlattı. Ben de arkadaşımla Kadıköy’de yerlerine gittim. Ortadan bir gün geçti, arkadaşıma ne yapacağı ne giymesi gerektiği, nerede çalışacağı gibisinden dönüş yaptılar. Ben de bir aradım, koordinatör Başak Hanım’ı bir kahır mı var, geri dönüş yapmadınız, unuttunuz mu sanki zira arkadaşıma geri dönüş yapmışsınız dedim. Formdan baktı ve ‘FDI başörtülü çalışan istemiyor’ cümlesini kurdu. Çok şaşırdım, ne reaksiyon vereceğimi bilemedim. ‘İsterseniz o tarihte diğer kongrelerimiz de var, oraya gidebilirsiniz, yönlendirebiliriz’ dediler. Ben de yok dedim, bu diş hekimliğiyle alakalı, dünya çapında çok büyük bir kongre, tecrübe için çalışmak istedim. Arkadaşıma yazdım, ‘Şaka yapıyorsun, bu türlü bir şey olmaz’ dedi. İnanamadık, 2024 yılında hala bunun yaşanması çok şaşırtan ki yapacağım iş; girişte kayıt alacağım yahut kongrede sunum değiştireceğim, delegelere yardım edeceğim. 3 sene sonra mezun olduğumda bu mesleği devam ettireceğim. Kurumun, FDA gibi büyük bir kurumu temsil ederek bu cümleyi kurması farklı bir saçmalık, kendilerinin yanlışı. İnsan kaynaklarının başında olan kişi Onur Bey aradı, kendisi bu tatsız olayı kınadı. Başak hanım bu türlü bir şey söylemediğini argüman ediyor, ‘Yanlış anlaşılmıştır, anlamışsınızdır’ üzere bir cümle kurdu. Başörtülü çalışan istemiyor, cümlesinin neyini, nasıl yanlış anlayabilirim? Kendileri sonra bana ‘Hala çalışmak isterseniz tabi ki biz çok açığız’ dediler. Tabi ki bu saatten sonra çalışacak halim yok, çalışmak istemedim” halinde konuştu.
“İlk olduğumu düşünmüyorum, susmamaları gerekiyor “
“Daha evvel bu türlü bir şeyle karşılaşmadım” diyerek kelamlarını sürdüren Çiçek, “28 Şubat devrinde yaşananlar ki ben biliyorum; bizim ailemize de birebir formda doktor olan eşi kapalı şahıslar vardı. Önlük giyme, mezuniyet merasimleri olsun anneler giremiyordu. Başörtülü, başörtülü olanlar çok güç bir durum, genç kızlar üniversitede okuyamıyordu, yurtdışında okumak zorunda kalıyorlardı. Tahminen üniversite, lise okuyamıyorlardı, çok problemli bir durum zira ben mesela kimseye açık yahut kapalı diye ayırt etmiyorum zira bu türlü bir ayrım olması saçmalık. Her insan kendi dinini, hayat biçimini seçmekte özgür, kısıtlamamaları gerekiyor. Konusunun bile geçmemesi gerekiyor. Durumu, birinci annem ve babamla paylaştım, şaşırdılar, bu türlü bir şeyin hala devam ettiğine inanamadılar. Bu işi istediğimde birinci onlarla paylaşmıştım, birinci tecrübem olacaktı, kendileri de çok heyecanlıydı, ailecek çok şaşırdık ve üzüldük. Beni aradılar ANT İK’nın başındaki Onur Bey, özürlerini iletti fakat bana bu cümleyi kuran şahıstan bir özür gelmedi. Türk Diş Doktorları Birliği’nden Tarık Hoca bağlantı sağladı, bu işi mutlaka çok kınadığını, bu türlü bir şeyi kabul etmediğini, diş hekimliğinde insanın çalışkan, düzgün, karakterli olmasına bakıldığını söyledi. Allah bilir kaç kişinin başına geldi bu durum ve ilgili kurumlara seslerini çıkaramadılar. Ben şu an birebir vakitte onlar ismine da konuşuyorum, büyük ihtimal yaşadılar zira ben birinci olduğumu düşünmüyorum. Benimle birlikte başvuran öbür kapalı başörtülü kızlar da vardı. Onlarla irtibata geçemedim, keşke geçebilsem zira tahminen birebir şeyleri onlar da yaşadı. Bu olay beni hiçbir formda makûs etkilemedi. Ne psikolojimi ne de bakış açımı ben hala her şeyi yapabileceğimi, devam edebileceğimi düşünüyorum. Kurumlar, dernekler bu türlü bir şey yapmaya kalkışırken 2-3 defa düşünecekler. Bu bahis hakkında susmamaları gerekiyor, gerekiyorsa CİMER’e şikayet, gerekiyorsa dava açılmalı. Yurt dışına seyahat de ettim, orada da bulunduğum vakitler oldu. Bu türlü bir şeyle karşılaşmadım. Bu olayın Türkiye’de olması başka bir saçmalık ki bu devirde” sözlerini kullandı.
“Gerekli yaptırımı uygulayacağımızdan emin olabilirsiniz”
Öğrenciyle görüştüğünü ve durumun kabul edilemez olduğunu söyleyerek bahisle ilgili gerekenlerin yapılacağını söz eden Türk Dişhekimleri Birliği Lideri Tarık İşmen, “Bir firma ile çalışıyoruz, onlarca alt tedarikçisi var. Umuyorum ki bir yanlış anlaşılmadır bu zira hem TDB olarak hem de şahsen bugüne kadar ne insanları formlarıyla ne cinsiyetleriyle ne de inançlarıyla ayırdık. Bizim için kıymetli olan insan olması, duruşunun olması, diş tabibi, diş hekimliği öğrencisi olması değerliydi lakin bu bahtsız bir olay. Olağan ki sorumlusu birileri vardır, kızımız bunu yanlış da anlamış olsa bile bir sorumlusu vardır. Bu sorumlu kesinlikle bizim tarafımızdan gerekli sürece tabi tutulacak. Ne yazık ki Türkiye hala 1970’lerden kalma bu arkaik niyetle birtakım uğraşların içindeyiz. Bunun ayrımının yapılmasının bizim üzere insanların ahlakına, fikir yapısına karşıt olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili de gerekli yaptırımı uygulayacağımızdan emin olabilirsiniz. Konuştuğumuz kurumun bizden direkt talimat alma ihtimali yok zati olmaz da. Onlarca insan bu mevzuda üniversite kapısından döndü, biz aslında geçtiğimiz devirlerde bununla ilgili tutumumuzu çok net koymuştuk. İnsanların nasıl yaşamlarında, seçimlerinde özgürlük varsa kendi kıyafetlerinde de özgürlükleri vardır. Yapan arkadaşımızın densizliği ya da hadsizliği diyelim” dedi.
(ÖZ-Y)
27.08.2024 18:01:35 TSI
NNNN