Asrın felaketine Hatay’ın Antakya ilçesi Akevler Mahallesi’nde yakalanan 35 yaşındaki Zeynep Parıltı Kalkan’ın 35 yaşındaki eşi Ali Efdal, 6 yaşındaki oğlu Yiğit Eren, 2 yaşındaki ikizleri Oğuz Cet ve Yağız Alp yaşadıkları binanın enkazında hayatını kaybetti. Enkazdan 90. saatte kurtarılan Zeynep öğretmen; 55 yaşındaki annesi Ayşe Gül ve 27 yaşındaki kardeşi Şamil Kalkan’dan da acı haber aldı. Tedavi sürecinin akabinde 2023 yılı Mayıs ayında hayırseverlerin dayanaklarıyla takılan protez bacakla tekrar yürümeye başlayan Kalkan, Eylül ayında çok sevdiği mesleğine ve öğrencilerine Yayladağı ilçesindeki Bezge İmam Hatip Ortaokulunda yine kavuştu. Zeynep öğretmen, depremin ardından evlatlarının yerine koyduğu öğrencileriyle birlikte 2. öğretmenler gününü yaşamanın buruk heyecanını yaşıyor. Hayata karşı olan azmi ve başarısıyla takdir toplayan Zeynep öğretmen, kendisi gibi afetzede olan hemşerilerine de örnek oluyor.
“Enkazın altında çocuklarıma seslendim lakin hiç kimseden ses gelmedi”
Deprem anında yaşadıklarını anlatan Kalkan, “Depremin sarsıntısıyla ben çocuklarıma yetişemeden mesken bir anda yıkıldı. Neye uğradığımı şaşırdım. Binanın yıkıldığını gördüm sonra bayılmışım. Uyandığımda zifiri bir karanlık olan enkazın altında kaldığımı anladım. Enkazın altında çocuklarıma seslendim lakin hiç kimseden ses gelmedi. İnsan tekrar de yaşıyorlardır diye ümit ediyor. Beni sarsıntının 3. gününde termal kamera yardımıyla bulmuşlardı. Bir bacağım duvarın altında kalmıştı. Yaklaşık 2 ay boyunca bir bacağım olmadan yaşamaya çalıştım. Sahiden insan her an engelli olabilirmiş kelamı çok doğruymuş. Zelzelede 2 saniyelik anda enkazın altında kalarak bacağım ampute oldu. 2 ay sonra geçen yıl Mayıs ayında protez takıldı. Birinci vakitlerde protez çok ağır geldi ve yürüyemeyeceğimi düşündüm. Protez merkezinin yardımıyla yürümeye başladım” dedi.
“Okula gelip çalışmak ve öğrencilerimin sevgisi bana çok yeterli geldi”
Deprem sonrası acılarını ve kederlerini öğrencileriyle birlikte atlattığını tabir eden öğretmen Kalkan, “Depremde; 3 çocuğumu, eşimi, annemi ve erkek kardeşimi kaybettim. Bu nitekim çok büyük bir kayıp. Bir anda bütün sevdiklerin kaybetmek çok büyük bir kayıp manasına geliyor. Bana çalışma hayatı ve öğrencilerimin çok uygun geleceğinin düşündüm ve Eylül ayında çabucak vazifeye başladım. Hakikaten okula gelip, çalışmak ve öğrencilerimin sevgisi bana çok âlâ geldi. Kendi memleketimin hoş çocuklarına bir şeyler verebilmek bana çok yeterli geldi. Ben kendimi öğrencilerimle toparladım. Çocukları çok seviyorum ve onlarında beni kalben çok sevdiklerini hissediyorum. Onlara ders anlatmak, ahlaki ve ulusal kıymetlerimiz manasında bir şeyler vermek bana çok yeterli geliyor” tabirlerini kullandı.