Dolandırıcılık ve cürüm örgütüne üye olmak cürümlerinden Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan ismiyle bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar mahpusu talep edilen davanın görülmesine devam edildi. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada verilen ortanın akabinde sanık Hacı İsrafil Sağlam savunma yaptı. Sağlam, “Telefonumda olan tüm belgeler için yedekleme yaptım. Lakin bu iddianamede soruşturmanın kapalılığını ihlal eden kanıt olarak değerlendirilmiş. Bana TMSF’den alınmış araçlar olduğu ve satıldığı söylendi. Ben hiçbir vakit ben alıyorum, satıyorum demedim. Ben Nihal ve Bahar Candan’ın hesaplarına para gönderilme konusunu duydum. Onur Apaydın bir defasında Bahar Candan’a ‘Hesaba para gönderilecek’ demişti. Lakin ne için gönderileceğini bilmiyorum. Ben direkt örgüt kasaları Bahar ve Nihal Candan’dır demiyorum. Yalnızca duyduklarımı söylüyorum. Onur Apaydın’dan yalnızca bir sefer 15 bin TL nakit aldım. Onun haricinde hiçbir formda para almadım” dedi.
Sanık savunmasının akabinde orta kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere 13 Eylül Cuma gününe ertelendi.
Öte yandan tutukluluk halinin devam ettiğini duyan Bahar Candan babasına dönerek, “Ben burada mı kalacağım? Asayım mı ben kendimi ne yapayım?” dedi.
İddianameden
İddianamede Bahar Candan’ın ‘suç örgütüne üye olmak’ hatasından 2 yıldan 4 yıla kadar, ‘kişinin kendisini kamu vazifelisi yahut banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması yahut bu kurum ve kuruluşlarla bağlı olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ kabahatinden ise 2 defa 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar mahpusla, Nihal Candan’ın ise tıpkı kabahatlerden 8 yıldan 24 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edilmişti. Başka 20 kuşkulu hakkında ise değişen oranlarda mahpus cezası talep edilmişti.