Çankaya Belediyesi’ne bağlı olarak oluşturulan Tehlikeli ve Metruk Yapıları İnceleme ve Kıymetlendirme Kurulu, ilçe sonları içerisinde bulunan Boztepe Mahallesi’ndeki birtakım yapıların metruk olduğunu münasebet göstererek yıkım kararı verdi. Kurulun mahalleliye gönderdiği tebligatta, “Boztepe Mahallesi’ndeki gecekonduların kolay inşaat stilinde yapıldığı, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmadığı, eski bir yığma yapı olduğu, duvarların taşıyıcı olma vasfını yitirdiği, çatı ve duvar birleşim noktalarında önemli deformasyonlar bulunduğu, kapı ve pencerelerin kullanım ömrünü tamamladığı, konut olarak kullanılmasının yapısal risk taşıdığı, mevcut hali ile rastgele bir afet karşısında nasıl hareket edeceğin belirlenemediği gözlenmiştir” denildi. Tebligatta kelam konusu yapının 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 39’ncu hususu uyarınca 10 gün içinde yapı sahibi tarafından yıkılması gerektiği belirtildi.
Yapı sahiplerinden kimileri kendilerine yeni bir yer gösterilmediği belirterek yıkım kararını yargıya taşıdı. Ankara 27’nci Yönetim Mahkemesi, mesken sahiplerinden Hüseyin Erdem’in açtığı davada orta kararını açıklayarak, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararda, dava konusu süreç ile destek alınan tüm bilgi ve dokümanların suretlerinin yer aldığı süreç belgesinin mahkemeye gönderilmesi, davalı yönetimin savunmasının alınıp yeni bir karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulması, yönetime de savunma ve orta karara karşılık verilebilmesi için 30 gün müddet verildi.
‘MAHALLEDE HERKES MAĞDUR’
Hüseyin Fazilet, yıllardır oturdukları yapıların metruk olmadığını söyledi. Mahallede 300’e yakın hane bulunduğunu ve 50 yapı ile ilgili yıkım kararı olduğunu vurgulayan Fazilet, “Şu anda imar planı askıda, yeni bir imar planı geçirmişler. Bize gelen tebligatta imar planının hala askıda olduğu belirtiliyordu, askıdan inmiş fakat itiraz süreci bekleniyor. Parselimiz belirli değil, parseller büyütülmüş, birleştirilmiş. Bu yapıları neye nazaran yıkıyorsunuz? Ben Çankaya Belediye Lider Yardımcısı ile görüştüm. Ortada imar olmadığını, parselimin aşikâr olmadığını söyledim. Parselim belirli olsun, ben esasen ortaklarımla anlaşarak müteahhide veririm. Sizin, ‘Yık’ demenize gerek kalmadan, biz kendimiz yıkarız. Bize ne maksatla yıkacaklarını, hiçbir biçimde aydınlatıcı bilgi vermediler. Bu mahallede herkes şu anda mağdur, çoğumuz emekliyiz, maddi durumu güzel olanlar avukata gittiler ve yürütmeyi durdurma kararı aldılar” dedi.
Erdem, konutunun 1967 yılında yığma bir yapı olarak inşa edildiğini; fakat zelzele yahut afetlerden etkilenmediğini belirterek, yıkım kararını mahkemeye taşıdığını hatırlattı. Fazilet, “Yıllar evvel Cengiz Topel Mahallesi’nde yıkım kararı verilmişti, yıkılmasının üzerinden 15 yıl geçti fakat rastgele bir süreç yapılmadı. Bizim de kaygımız o, şu anda yıktığımız vakit bizim durumumuz ne olacak? Tıpkı parselde mi kalacağız, öteki bir yere mi gönderecekler, onu bilmiyoruz. Parsellerimiz aşikâr olsa; ortaklarımızla anlaşarak, müteahhit aracılığıyla binamızı yapar, burayı da yıkarız. Bizim belediyeden istediğimiz bu” diye konuştu.