Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Isparta’da konuşlu Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’ndaki eğitim yılı açılış merasimine katıldı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya nazaran Güler, “Eğitim ve Faaliyet Yılı Açılışı” münasebetiyle bir üst rütbeye terfi edenlerin yeni rütbelerinin güzel uğurlu olmasını temenni etti.
Geride bırakılan ağustos ayının zaferler ayı olduğunu kaydeden Güler, “Tarihi şan ve gururla dolu ordumuzun elde ettiği birbirinden ulu destanlar, bugün de en büyük ilham ve motivasyon kaynağımızdır. Bu vesileyle, büyük bir gururla idrak ettiğimiz Büyük Zaferimizin 102. yıl dönümü ile Silahlı Kuvvetler Gününüzü bir kere daha kutluyorum. Bizlere bu zaferi armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum” tabirlerine yer verdi.
“Personelimizin yeteneklerini ve niteliklerini geliştirmekteyiz”
Tüm dünyada risk ve tehditlerin arttığı, güvenlik korkularının ön plana çıktığı kritik bir süreç yaşandığını ve Türkiye’nin de bu gelişmelerden büyük ölçüde etkilendiğini aktaran Güler, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla böylesine hassas bir ortamda, savunma ve güvenliğimizi sağlamak için ordumuzun imkan ve kabiliyetlerini mütemadiyen artırmakta, çalışanımızın yeteneklerini ve niteliklerini geliştirmekteyiz. Tüm bu eforlarımız sonucunda, harekat yetenekleri her geçen gün artan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, dünya orduları ortasındaki müstesna pozisyonunu pekiştirmiştir. Milletimizin göz bebeği ulu ordumuzun bu üstün pozisyonunu koruma etmek ve daha da güçlendirmek, eğitim faaliyetlerimizin hakikat planlanmasına ve aktif bir halde uygulanmasına bağlıdır.”
Bakan Güler, tüm eğitim faaliyetlerinin çok boyutlu ve esnek bir bakış açısıyla ele alınmasının, analitik bir yaklaşımla geliştirilmesinin ve teknolojik yeniliklere uyarlanmasının, bugünün ve geleceğin muharebe ortamına hazır olmaları için elzem olduğunu belirtti.
Temel maksatlarının, karada, denizde ve havada her türlü misyonu muvaffakiyetle icra eden kahraman ordularının ulaştığı bu güçlü seviyeyi, her taraftan daha üstlere taşımak olduğunu vurgulayan Güler, silah ve mesai arkadaşlarından beklentilerinin, Türk ordusuna en yüksek katkıyı sunmak olduğunu kaydetti.
Güler, Türk komandosunun sürekli güçlü, sağlam, kararlı ve disiplinli olması gerektiğine vurgu yaparak, maksada giden yolda olmazsa olmaz şartın eğitim, yüksek hazırlık ve donanım olduğunu anlattı.
Burada verilen eğitimlerin, hayati kıymette olduğunu kaydeden Güler, “Bunun şuuruyla eğitimlerinizi motivasyonlu, huzurlu ve yüksek bir istekle icra ediniz. Eğitim ve tatbikatlarda elde edeceğiniz her kazanım, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin faal, caydırıcı ve saygın niteliklerini daha da pekiştirecektir” tabirini kullandı.
Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri’nin, hudutları büyük bir çaba ve azimle korurken, tehditleri kaynağında etkisiz hale getirme stratejisiyle, yurt içi ve hudut ötesinde icra ettiği tesirli operasyonlarla da terörle çabada büyük muvaffakiyetler elde ettiğini vurguladı.
Teröristlere göz açtırmayan kahraman Mehmetçik’in şu anda dahi Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı’nda, keza Suriye harekat alanında, emsalsiz bir kahramanlık örneği sergileyerek teröristlerin endişeli düşü haline geldiğini aktaran Güler, bu muvaffakiyetlerde komandoların da müstesna bir katkısı olduğunu tabir etti.
Güler, Komando Tugayları ile komandoların yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ederken, tüm komandoları da gözlerinden öptüğünü kaydetti.
Bakan Güler’den “savunma sanayii” vurgusu
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hudut güvenliğini sağlama ve terörle çaba harekatlarının yanı sıra, Libya, Katar, Somali, Azerbaycan, Kosova, Bosna-Hersek ve daha birçok coğrafyada, güvenlik ve barışın tesisine yönelik değerli görevler üstlendiğini hatırlatan Güler, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Sizlerin de yakından takip ettiği üzere savunma sanayii, teknolojik gelişmelerin en süratli yaşandığı alanlardan biridir. Yerli ve ulusal savunma endüstrisine sahip olmak ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizi en uygun silah sistemleriyle donatmak, ülkemizin bekası açısından vazgeçilmez bir gereklilik haline gelmiştir. Bu nedenle harp silah, araç ve gereçlerindeki teknolojik yenilikleri vakit kaybetmeksizin sizlerin kullanımına sunuyor, kahraman ordumuzun imkan ve kabiliyetlerini daima geliştiriyoruz.
Sadece son yıllarda kara unsurlarımızın istifadesine sunduğumuz, yerli ve ulusal piyade tüfeğimiz, fırtına obüslerimiz, çok namlulu roketatarlarımız, farklı çap ve özelliklerdeki yerli ve ulusal füzelerimiz ve modernize edilen tanklarımız, bunlardan yalnızca birkaçıdır. Bundan sonra da ulu ordumuzu, en gelişmiş, en çağdaş silah, araç ve gereçlerle donatmaya devam edeceğiz. Sonuç olarak Cumhuriyetimizin ikinci asrında ve Türkiye Yüzyılı amaçlarımız doğrultusunda, daha büyük, daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için şevk ve çabayla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.”