İletişim Başkanlığınca, İstanbul’da bir otelde düzenlenen “Türkiye-Afrika Medya Forumu”ndaki konuşmasında Altun, forumu Türkiye ile Afrika ülkeleri ortasında irtibat ve medya alanında varlık bulan, stratejik, son derece manalı bir buluşma noktası tabanı olarak telakki ettiklerini belirtti.
Forumun, halihazırdaki güçlü işbirliklerini daha da ileriye taşıyacağına canıgönülden inandıklarını söz eden Altun, Afrikalı dostları, Afrika’ya gönül vermiş panelistler ve uzmanlarla Türkiye-Afrika medya alakalarını derinlemesine ele alacaklarını, ortak vizyon çerçevesinde atacakları yeni ve güçlü adımları müzakere edeceklerini söyledi.
Altun, bu adımları atarken yalnızca stratejik işbirliği perspektifiyle değil tarihi ve kültürel bağları temel alan anlayışla, kardeşlik hukukunu gözeten yaklaşımla hareket edeceklerini, yol alacaklarını lisana getirdi.
Eşit iştirak, karşılıklı fayda, itimat ve kardeşlik temelinde güçlenen alakaların, son 23 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “Afrika Açılımı”ndan “Afrika Paydaşlık Politikası”na dönüştüğüne işaret eden Altun, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla, “Afrika Yılı” ilan edilen 2005’te Afrika Birliği’ne gözlemci olarak katıldığını, 2008’de de “stratejik ortak” ilan edildiğini söyledi.
Altun, birincisi 2008’de İstanbul’da, ikincisi 2014’te Malabo’da, üçüncüsü 2021 yılında yeniden İstanbul’da gerçekleştirilen “Türkiye-Afrika Paydaşlık Zirveleri”yle Afrika kıtasıyla alakaların kurumsallaştığını ve güçlü bir tabana oturduğunu kaydetti.
“Afrika kıtasında 12 olan büyükelçilik sayımız, bugün 44’e ulaşmıştır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugüne kadar 31 Afrika ülkesine 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini lisana getiren Altun, “Bu üst seviye ziyaretler, ülkemizin Afrika kıtasına verdiği kıymetin, stratejik ilgileri kazan-kazan prensibiyle sürdürme ve geliştirme isteğinin açık bir tezahürüdür. Bir diğer etkileyici işaretse büyükelçilik sayılarımızdaki artıştır. 2002 yılında Afrika kıtasında 12 olan büyükelçilik sayımız, bugün 44’e ulaşmıştır. Ankara’daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı ise 2008’de 10 iken şu an 38’e yükselmiştir.” dedi.
Altun, güçlü formda tesis ettikleri diplomatik bağlantıların yanı sıra Türkiye’nin, Afrika kıtasıyla ticaret, yatırım, eğitim, kültür, güvenlik ve askeri işbirliği üzere pek çok alanda güçlü iştirakler kurduğunu ve kurmaya devam edeceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bugüne kadar Afrika ülkeleriyle ahdi altyapımızı güçlendirmek için 49 ülkeyle Ticari ve Ekonomik İşbirliği Mutabakatı, 32 ülkeyle Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Mutabakatı, 17 ülkeyle İkili Vergilendirmenin Önlenmesi Mutabakatı, 35 ülkeyle Askeri Çerçeve Mutabakatı, 21 ülkeyle Askeri Eğitim İşbirliği Mutabakatı (ASEİŞ) ve 29 ülkeyle Savunma Sanayi İşbirliği Mutabakatı imzalanmıştır. Türkiye, insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de kıtanın istikrarını güçlendirmektedir ve buna katkı sunmaktadır. Bakanlıklarımız, Türk Hava Yolları, TİKA, Türk Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü ve Afrika Meskeni başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluşumuzla sivil toplum örgütlerimiz, tüm birikim ve imkanlarıyla Afrikalı dostlarımızla işbirliklerini sürdürmektedir, yeni işbirliği alanları oluşturmaktadır.”
“Maarif Vakfımız, FETÖ’yle kararlı bir formda çaba ediyor”
Türk Hava Yollarının bugün Afrika’da 41 ülke ve 62 noktaya uçuş gerçekleştirerek Türkiye ile kıta ortasındaki ilgileri güçlendirdiğini ve kültürel etkileşimi artırdığını belirten Altun, “Eğitim ideolojisinin temelinde insan sevgisi, dayanışma ve paylaşma olan, Anadolu irfanının bir tezahürü olarak kurulan Maarif Vakfımız, öğrenci yetiştirme, müfredat geliştirme, öğretmen eğitimleriyle bölgede hem eğitim-öğretim seferberliği ortaya koymakta hem de FETÖ’yle gayret noktasında kararlı bir formda adımlar atmaktadır. Afrikalı dostlarımız da bu çabamızda elbette bizlere canıgönülden yol arkadaşlığı yapmaktadır.” tabirlerini kullandı.
Altun, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Adaletsizliğe dayalı dünya sistemini değiştirmek isteğinde olan Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Daha adil bir dünya mümkündür.’, ‘Dünya beşten büyüktür.’ davetleri, tarihin derinliklerinden yükselen adalet ve özgürlük seslerinin yankısıdır. Bu yankıdan beslenen bizler, Afrika ülkelerinin iç sorunlarına dahil olmaktan fazla, arabuluculuk rolümüzle kıtanın barışına, adalet ve özgürlüğün tesisine katkı vermek için efor sarf ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın lider diplomasisindeki başarısı ve Türkiye’nin arabuluculuk hüneri, Türkiye’yi Afrika’da istikrarlaştırıcı bir güç olarak konumlandırmaktadır.”
Somali ve Etiyopya önderlerinin geçen aralık ayında Ankara’da imzaladıkları Ankara Bildirisi’nin bunun örneği olduğuna işaret eden Altun, bu muahedenin bir çıktısı olarak 10 gün evvel iki ülkenin teknik heyetlerinin Ankara’da müzakerelerin birinci cinsini tamamladıklarını lisana getirdi.
Altun, Türkiye olarak, Afrika’nın varlıklı potansiyelini ortaya çıkarmak için “Afrika’nın problemlerine Afrikalı çözümler” üretmeye çaba ettiklerini vurguladı.
“Türkiye olarak Afrika ile her türlü deneyim ve tecrübe paylaşımına hazırız”
Karşılarında çarpık bir anlatı rejiminin bulunduğunu söz eden Altun, “Bu rejimin bertaraf edilmesi için şeksiz elbet güçlü, bağımsız ve tarafsız bir medya ekosistemi inşa etmek zorundayız. Bunu birlikte yapmak zorundayız lakin bu suretle biz Afrika’nın kendi kıssasını, kendi sesiyle anlatmasına katkı sunabiliriz. Bizler Türkiye olarak Afrika’yla bu bağlamda her türlü deneyim ve tecrübe paylaşımına da hazırız. Bu bağlamda ortak içerik üretimi ve teknik işbirlikleriyle bu öykünün anlatımına katkı sunmayı amaçlıyoruz.” biçiminde konuştu.
Altun, bugüne dek İrtibat Başkanlığının şemsiyesi altında, Anadolu Ajansı ve TRT’yle birlikte, kamu yayıncılığı perspektifiyle Afrika’ya yönelik sundukları katkılara ait şu bilgileri paylaştı:
“2018 yılından bu yana Senegal, Cezayir, Libya, Gine-Bissau ve Ruanda’yla işbirliği protokolü ve mutabakat zaptı imzaladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdimini kaleme aldığı ‘Türkiye’nin Afrika’ya Dost Eli’ isimli eserimizi, ulusal ve memleketler arası kamuoylarının istifadesine sunduk. Mayıs 2022’de düzenlediğimiz Afrika-Medya Doruğu’nda 450’ye yakın iştirakçinin iştirakiyle güçlü bir entelektüel müzakere yeri oluşturduk. Temmuz 2022’de gerçekleştirdiğimiz Stratcom Kenya aktifliği kapsamında 60 gazeteciye kriz idaresi, doğruluk denetimi ve dezenformasyonla gayret mevzularında eğitimler verdik.”
Altun, 2023 yılının eylül ayında Libya’daki sel felaketi sonrasında basının uyumunu sağlayarak ulusal ve milletlerarası kamuoyuna gerçek haber ulaştırdıklarını tabir ederek, şunları kaydetti:
“Yerli ve ulusal imkanlarımızla geliştirdiğimiz Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin Somali’deki vazifesine başlamasını, memleketler arası basın aracılığıyla dünya kamuoyunun dikkatine sunduk. Bu kapsamda 24 farklı memleketler arası medya kuruluşunun haber çalışması yapmasına imkan sağladık. ‘Kıtayla ilgili alışılagelmiş algılara ve tek taraflı bilgi akışına özgün bir perspektifle yeni bir soluk’ getirmek amacıyla 2023 yılında yayın hayatına başlayan TRT Afrika, Hausa, Svahili, İngilizce ve Fransızca lisanlarında yayın yaparak kıtanın kültürünü, bedellerini ve elbette hoşluklarını hakikate uygun bir halde anlatma arayışı içerisinde faaliyetlerine devam ediyor ve bunu Afrikalı gazeteciler eliyle, onların şahsen katkılarıyla, onları istihdam ederek yapıyor.”
“Anadolu Ajansımız, Afrikalı 377 medya çalışanının uzmanlaşmasına katkı sundu”
Bunun yanı sıra TRT Arabi’nin de Afrika kıtasının 8 kritik ülkesinde hakikat ve tarafsız gazetecilik yaparak hakikati memleketler arası kamuoyunun istifadesine sunduğunu kaydeden Altun, medya ve bağlantı alanında olumlu değişimin katalizörü olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren memleketler arası televizyon kanalı TRT World’ün Afrika Masası ile Afrika’ya özel ehemmiyet atfettiğini söyledi.
Altun, Afrika’ya özel belgesel çalışmaları da yapan TRT World’ün “Africa Matters” programıyla da kıtanın farklı ülkelerinde, bölgelerinde yayınlarıyla öne çıktığını belirterek, şunları tabir etti:
“Tüm bunların yanında Anadolu Ajansımız, düzenlediği 20’yi aşkın eğitim programıyla Afrikalı 377 medya çalışanının uzmanlaşmasına katkı sundu. Dahası Afrika kıtasından Nijerya Haber Ajansı (NAN), Zimbabve Haber Ajansı (New Ziana) ve Cezayir Haber Ajansı (APS) ile işbirliği anlaşmaları imzaladı. Anadolu Ajansı, bu işbirliklerini günden günde daha da ağırlaştırıyor. Esasen şunu vurgulamak isterim ki milletlerarası medya kuruluşlarının kıta ülkeleri ve halkları hakkında ötekileştirici, dışlayıcı, ön yargılı ve ön yargıları ne yazık ki besleyici yayınlarına karşı İrtibat Başkanlığımız, TRT’miz ve Anadolu Ajansımızla birlikte var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bu gayretle Afrika tarihine, kültürüne, bedellerine ve bilhassa insan kıssalarına odaklanarak Batı medyasının ötekileştirici anlatılarını yapıbozuma uğratmaya çalışıyoruz.”
Bu eforlarını ve çalışmalarını hakikat uğraşlarının bir cüzü, bir kesimi olarak değerlendirdiklerini kaydeden Altun, “Bugün hakikat çabamızın hiç kuşkusuz önündeki en büyük pürüz, giderek büyüyen dezenformasyon tehdididir. Dezenformasyon, bugün yalnızca Türkiye’nin veya Afrika ülkelerinin değil tüm insanlığın ortak sıkıntısıdır. Dezenformasyon, her şeyden evvel bir güvenlik problemidir, insanın varoluşuna yönelik bir tehdittir. Savaş, iklim değişikliği ve ekonomik çöküş üzere sıkıntılar, nasıl insanlık ismine süratle çözmemiz gereken problemlerse tıpkı halde dezenformasyon da o mahiyette problemdir. Bu tehdide karşı global alanda yapılacak her uğraş, özgürlük, istikrar, barış, adalet ve demokrasinin var olduğu bir toplumsal nizamı kurmamıza katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.
Altun, bahse bahis toplumsal tertibin tesis edilmesinin, ayrımcılığın, nefret telaffuzunun, toplumsal kutuplaşmanın, ideolojik düşmanlıkların ve kamu sistemine ziyan verecek sistematik dezenformasyonların önüne geçilmesiyle mümkün olduğuna işaret ederek, dezenformasyon kampanyalarının, Afrika toplumlarının da istikrarını, barışını ve refahını zedeleyen en önemli meydan okumalardan olduğunu söyledi.
Afrika’nın tarihi süreç boyunca birçok dezenformasyon kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını kaydeden Altun, sömürgecilerin ne yazık ki hala Afrika kıtası üzerinde dezenformasyon kampanyalarını sürdürdüğüne tanıklık ettiklerini belirtti.
Altun, Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezinin yaptığı araştırmaya nazaran, Afrika kıtasındaki dezenformatif içeriklerin 2022 yılından bu yana yaklaşık 4 kat arttığına ve direkt bölgenin istikrarını tehdit eden noktaya ulaştığına dikkati çekti.
“Türkiye İrtibat Modeli çerçevesinde kapsamlı bir dezenformasyonla çaba altyapısına sahibiz”
Bu bağlamda, Afrika’yla güçlü ekonomik ve siyasi bağları medya ve irtibat alanlarına da taşımanın, yalnızca bölgesel dostluğu güçlendirmekle kalmayacağını, istikrar, birlikte yaşama kültürü ve demokrasiye de değerli katkılar sağlayacağını vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
“Burada, huzurlarınızda memnuniyetle söz etmek isterim ki Türkiye İrtibat Modeli çerçevesinde eğitim, teknoloji ve irtibat boyutuyla kapsamlı bir dezenformasyonla gayret altyapısına sahibiz. Çünkü Türkiye de bu bağlamda kötücül, sistematik dezenformasyon kampanyalarına maruz kaldı ve bunların ne kadar ziyanlı tesirlerinin olduğunu çok güzel biliyor. Biz de bu doğrultuda güçlü bir kampanya yürüterek, güçlü bir altyapı oluşturarak dezenformasyon kampanyalarıyla gayret ediyoruz. Bu bağlamda birikimimizi, prosedürlerimizi, stratejilerimizi, taktiklerimizi ve gelişen teknolojik altyapımızı siz Afrikalı dostlarımızla paylaşmaya ve yeni işbirliği alanları oluşturmaya hazırız. Bu işbirliğinin hem Afrika bölgesinde hem de dünyada hakikat gayretine ve Afrika’nın gerçek sesinin duyurulmasına, zenginliklerinin dünyaya anlatılmasına yarar sağlayacağına inanıyorum.”
Altun, Türkiye olarak tüm Afrika ülkeleriyle birlikte, el ele yürümekten büyük memnuniyet duyduklarını ve işbirliklerinin daha da gelişmesini dilek ettiklerini ve bunun için Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Programda Libya İrtibat ve Siyasal İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Walid Ammar Ellafi, AA Yönetim Kurulu Lideri ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, AA İdari ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Enis Peru, AA Akademi ve Yayın Koordinatörü Yahya Bostan, Afrika Yayın Birliği Üst Seviye Yöneticisi Gregoire Ndjaka, büyükelçiler ve akademisyenlerin de ortalarında bulunduğu davetliler ile yerli ve yabancı basın mensupları da yer aldı.