Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, A’dan Z’ye yeni bir anayasanın Türkiye’de siyaset kurumunun daima gündeminde olduğunu, bilhassa de partisinin kurulduğu günden bu yana yeni bir anayasa yapma isteğini her platformda lisana getirdiğini tabir etti.
Yazıcı, “Bu yalnızca bir istek değil, bu bir gerekliliktir. Zira anayasa yapmak milletin hakkıdır.” dedi.
Milletin bugüne kadar anayasa yapma hakkını kullanamadığını söyleyen Yazıcı, Cumhuriyet periyodu ve öncesinde yapılan anayasaların fevkalâde şartlarda, 1961 ve 1982 anayasalarının ise darbecilerce hazırlandığını anlattı.
– “Doğru olan birlikte yapmaktır”
Yeni bir anayasanın gerekliliğine işaret eden Yazıcı, şöyle devam etti:
“Anayasa bir ülkenin demokratik görünüşünün yahut teminatının fanusu durumundadır. Böylesi değerli bir metne Türkiye’de muhtaçlık var. Değişikliklerle birlikte anayasada yapılan düzenlemeler ortasında uyumsuzluk, kopukluklar var kısımlar ortasında. Keza yaptığımız değişikliğin de bir uygulama süreci var. Bu uygulamada gözlemlediğimiz eksiklikler de var. Bütün bunları tartışmak, müzakere etmek suretiyle A’dan Z’ye yeni bir anayasa yapma isteğimizi siyasi partilerle, kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
Yazıcı, bu hazırlıkların yalnızca bugüne münhasır olmadığını, Kovid sürecinin başından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda Prof. Dr. Yavuz Atar başkanlığındaki bilimsel şuranın bir taslak hazırladığını anlatarak, “Çalışma hazır, bir tarafta duruyor. Anayasayı daima birlikte yapacağız. Yanlışsız olan da birlikte yapmaktır, yani ülkenin anayasasını büyük küçük demeden daima birlikte katkı vermek suretiyle gerçekleştirmektir.” diye konuştu.
– “Bir anayasa imalinin yol haritası nasıl olmalı?”
Hayati Yazıcı, yeni yasama periyodunun başlamasının akabinde yeni anayasayla ilgili çalıştay düzenleyeceklerini belirterek, “Siyasi ve Türel İşler Başkanlığımız, Meclis açıldığında ekim ayından itibaren çalıştay yaparak ‘Bir anayasa üretiminin yol haritası nasıl olmalı? Usulü ne olmalı? AK Parti’nin bundaki rolü nedir?’ Bu bahisleri müzakere edeceğiz.” dedi.
Yazıcı, iştirakçilerin hukuk, kamu idaresi, siyaset bilimi ve sosyoloji alanındaki uzmanlardan ve akademisyenlerden oluşacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Uzmanların bir masa etrafında müzakeresiyle olacak. Bilimsel bir toplantı gerçekleştireceğiz. Onların görüşü ve tekliflerini alacağız. Bir anayasa imalinin yol haritası nasıl olmalı? Prosedürü ne olmalı? AK Parti’nin bundaki rolü nedir? Nihayet tasarlanan anayasanın mimarisi ve bu mimariye uygun şekillenmesine varıncaya kadar bu bahisleri müzakere edeceğiz. Sonra bunları rapora dönüştürüp, partimizin yetkili organlarına sunacağız. Öteki siyasi partilerle de irtibat sağlanacak. Onlarla da paylaşmak suretiyle bir konsensus oluşursa bu sürecin ilerlemesini ve Türkiye’nin bunu başarmasını istek etmekteyiz. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz.”
– “Bir ortaya gelinirse bir ortak kurul kurulur”
Yazıcı, anayasa üretimine ait metotların müzakere sürecinden sonra belirleneceğini yineleyerek, “Bir ortaya gelinirse bir ortak komite kurulur. 2011’de yapılan çalışmaya benzeri yahut onun daha da realize edilmiş biçimine dönüştürülmek suretiyle bir anayasa çalışmasını inşallah gerçekleştiririz.” dedi.
Eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek döneminde çalışan kurulun uzlaştığı hususlara değinen Yazıcı, “O günün koşulları farklı. Yani bir mimari üzerinde bir tartışma yapılmaksızın, mevcut unsurları gözden geçirmek suretiyle sağlanan bir konsensus. Onlar hak ve özgürlüklere ait. Hak ve özgürlükleri ait alanlarda çok fazla tartışma da olmaz. Temel olan anayasanın devlet idaresi için öngördüğü mimari tasarı ve bu tasarının içinin şekillendirilmesi, doldurulması alanlarıdır. Bunları da çözümleyecek ve bu bahiste çalışma yapmak suretiyle somut hale dönüştürecek bir ortam yakalarız inşallah.” tabirlerini kullandı.
Yazıcı, gereksinim duyulanın kısa vakitte gerçekleştirilemeyebileceğini anlatarak, “Ama bu gereksinim sahiden ülkenin çıkarlarına da hizmet edecek bir niyetse, önünde sonunda bu gerçekleşir. Bugün olmazsa yarın olur. Kâfi ki çalışmamızla bu alana katkı sağlamış olalım.” diye konuştu.
Yeni anayasanın Mecliste kabul edilse dahi kesinlikle milletin onayından geçmesi gerektiğini söz eden Yazıcı, “Baştan sona, birinci husustan son hususuna kadar bir anayasa yapıyorsanız, bu anayasa yapma hakkını kendinde bulunduran aziz milletin onayından kesinlikle geçmesi gerekir. Aksi takdirde eksik olur. O denli bir anayasa da istek edilen anayasacılık fonksiyonunu görmek konusunda son derece yetersiz kalır.” dedi.