Yıldız Teknik Üniversitesinden sosyolog Prof. Dr. Bedri Gencer, Allah korkusu ve utanma duygusu veren bir eğitimin olmamasının şiddeti artırdığını söyledi.
SOSYAL ŞİDDET TAPINMAYA DÖNÜŞÜYOR
İnsanların aile içinde bile birbirine yabancılaştığının altını çizen Gencer, şunları söyledi: Aile ve mahalle kavramı kalmadı. Yaşanan toplumsal cinnet ve şiddeti üreten asıl sorunun iki çelişkiden kaynaklandığını düşünüyorum. Birinci durum; cemaatin kaybı. Yani ‘biz’ hissinin kaybı. Bu durum, aile içinde başlıyor. Ailede toplu faaliyetlerin yani; bir arada yemek yeme, ibadet etme, toplu sohbet etme üzere cemaat duygusu ve ‘biz’ duygusu kayboldu. Toplumun birbirine yabancılaşması ile cemaat ve ünsiyet (insanların birbirleriyle ahenk içerisinde yaşaması) kalmadı. Empati ve sempati ortadan kayboldu. İkinci çelişki ise mahremiyetin kaybı oldu. Yani her şeyin teşhir edilmesi. Toplumsal medyada teşhir ile birlikte ünsiyet ve mahremiyet kaybı şiddeti ortaya çıkarıyor. Ünsiyet ve mahremiyetin kaybı, Allah korkusu ve utanma duygusu veren bir eğitimin olmaması, kutsal sayılan bir şeyin kalmaması sonucunda yeni kuşaklar için şiddet, bir olgu olarak orta çıkıyor. Toplumsal şiddet, sonradan adeta tapınmaya dönüşüyor. Satanizm de bunun tapınmaya dönüşmesi.
DİJİTAL MEDYA OKURYAZARLIĞI DERSİ
RUH SAĞLIĞI KANUNU ÇIKARILMALI
Sosyal psikolog Prof. Dr. Cem Şafak Çukur da bu bahiste ‘Ruh Sıhhati Yasası’ çıkarılması gerektiğini söyledi. Çukur “Şiddete karşı, Aile ve Toplumsal Hizmetler, Sıhhat, Gençlik ve Spor, Adalet Bakanlığı ile valilikler aktif çalışma yürütüyor lakin hiçbiri bütüncül bir yaklaşıma dönüşmüyor. Ruh Sıhhati Yasası çıkarsa etrafında bir sistem oluşturulabilir. Aile, çocuk ile ortasındaki bağı ve köprüyü daima açık tutması gerekiyor. Kimi rahatsızlık kümelerinde ilaç verildiğinde bunların takibi yapılmalı. Sıhhat sistemine, toplumsal hekimlik yahut ruh sıhhati hekimliği ünitelerinin eklenmesi gerekiyor” diye konuştu.
ZENGİNLEŞTİK, AHLAK YOKSULU OLDUK
Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları kaydetti:
Discord yayınlarındaki şahıslar birbirlerine uyuşturucu husus tavsiye ediyor. Bu platformlarda gençlerin kendilerine ziyan vermesi isteniyor. Günlük vazifeler verildiği üzere şiddet öğretiliyor. Cinsel içerikler de var. Gençler ve ergenler kimlik karmaşası yaşıyor. Türkiye’de daha şiddetli yaşanıyor. Ekonomik olarak zenginleştik lakin güzel ahlakın yoksulu olduk. Yeni nesil gençlerin masumiyet algıları yüksek. Önemli bir aile yapımız var ve biz birtakım durumların düzelmesi için gecikmiş değiliz.
DAHA KATI YAPTIRIMLAR OLMALI
Siber Güvenlik Programı Başkanı İbrahim Gündüzgil, platformlardaki özgürlük ve anonimliğin berbat niyetli bireylerin ilgisini çektiğini vurguladı. Gündüzgil, şunları kaydetti: Düzenleyici kurumlar, bu platformların yöneticileri ile daha sıkı bir iş birliği içinde olmalı. Platformların kullanıcı bilgilerini daha şeffaf bir formda paylaşması ve cürüm ögesi taşıyan içerikleri derhal yetkililere bildirmesi gerekiyor. Cürümlerin hudut ötesi niteliği göz önünde bulundurulduğunda, ülkeler ortasında data paylaşımı ve ortak operasyonların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Daha katı yaptırımlar uygulanmalı.
SAMET EKER