Münevver Karabulut’u öldüren Cem Garipoğlu’nun mezarındaki fethi kabir süreci tamamlanırken, mezardan çıkarılan ceset İsimli Tıp Kurumu’na götürüldü. Bahse ait açıklama yapan Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, “Fethi kabir sürecini an itibariyle nihayete erdirdik. 10.55’te heyet buraya geldi, 11.08’de mezarın açılmasıyla ilgili çalışmalar başladı. 11.31’de de Cem Garipoğlu’nun cesedi olduğu sav edilen kemiklere ulaşıldı. Mezarlık iki kesim halindeydi. Üst kısım boş, alt kısımda ceset bütünlük arz etmiyor. Kemikler var. Kafatası var. Ve kefen yok. Steril bir bez yok. Çok su alan bir bölge olmadığı için incelemeler sağlıklı yapılacaktır diye düşünüyoruz. Dağınık bir biçimde toprağın üstünde kemikler ve kafatasını görebildik. Büyük kemik modülleri ve kafatası steril bir şeye konularak İsimli Tıp Kurumu’na gönderildi. Tek tek incelenecek” dedi.
“Bizim maksadımız adaletin tecellisi”
Garipoğlu ailesindeki erkek bireylerden tekrar DNA örneği alınmasını talep ettiklerini belirten avukat Rezan Epözdemir, “Gerçekten bizim gayemiz adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkması. Bu DNA örneklerinin tekrar aileden alınması gerektiğini düşünüyoruz. İnceleme yapıldıktan sonra kimliklendirme yapılabilmesi için ailesinin bireyleri beklenecek ve rapor tanzim edilecek. Bu ceset tekrardan Garipoğlu ailesinin avukatına teslim edilecek. Zira avukatı ailenin gelip teslim alamayacağını tabir etti. Daha sonra da buraya gelip tekrar defnedilecek” tabirlerini kullandı.
Avukat Epözdemir, “Kefenin veya bir bezin olmamasını anlayamadım. 10 sene içerisinde kaybolmuş yahut aşınmış olabilir mi? O çok rasyonel ve makul gelmiyor. Lakin sonradan o kemiklerin bırakılabilme ihtimali kefenin olmadığı, bez modülünün olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni çok rahatsız etti. Açıkçası ziyadesiyle rahatsız etti” dedi.
“Yapılan süreç kamu vicdanının rahatlaması ismine çok kıymetli”
“Bir hafta içerisinde raporun tanzim edileceğini düşünüyorum” diyen Epözdemir bir basın mensubunun, “Mezardaki Cem Garipoğlu çıkarsa başlardaki soru işaretleri gidecek mi?” sorusuna, “En azından bir nebze olsun kamu vicdanının rahatlayacağını, maddi gerçeğin ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Ben şunu söyleyebilirim; gittiğimiz her yerde son 10 yıldır akademik çalışmalarda, üniversitelerde, panellerde, seminerlerde, televizyon programlarında çok mağdur vekilliği yapmamıza karşın, Türkiye kamuoyunun birçok kıymetli belgesinde, toplumsal sorumluluk projesi olarak bakmamıza karşın daima bu belge soruluyor. Herkes ‘Cem Garipoğlu öldü mü’ diyor. Yani insanlarda bu türlü bir kanaat ve intiba var. Güya sosyoekonomik durumu nüfuzu güzel olan birinin cezaevinden kaçması mümkünmüş üzere bir algı var. En azından bu algının dağılması, adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkması, kamu vicdanın rahatlaması ismine bugün yapılan sürecin çok kıymetli ve değerli olduğunu düşünüyorum. İnşallah geldiğimiz noktada, 15 yılın sonunda tekraren söylüyorum maddi gerçek ortaya çıkar, adalet tecelli eder” dedi.