AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Meclisin yeni yasama devrinde ele alacağı kanun çalışmaları ile tıpkı devirde siyasetin gündeminde yer alacak bahislere ait açıklama yaptı.
Meclisin öncelikle, tatile girmeden Genel Konseyin gündemine alınan kanun tekliflerini çalışacağını kaydeden Efkan Ala, gündemde bekleyen Ulusal Eğitim Bakanlığının öğretmenlik mesleği ile ilgili ve Ulusal Eğitim Akademisi kurulmasına dair kanun teklifi, Tüketicinin Korunması Kanunu’nda değişiklik teklifi ile 9. Yargı Paketi olarak bilinen teklifin görüşmelerinin yapılacağını belirtti. Yeni yasama yılında birinci başlığın, Meclisin gündeminde geçen periyottan kalan yasa teklifleri olduğunu söz eden Efkan Ala, “Bunlar çabucak gündeme alınacak.” diye konuştu.
“Bu yapısal ıslahatları Meclis gündemine getireceğiz”
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, yeni yasama yılında, AK Parti ve Cumhur İttifakı bakımından en değerli ana başlığın da bir müddettir üzerinde çalışılan ıslahatlar olduğunu lisana getirerek, “Bu ıslahatlar eş vakitli olarak birçok alanı ilgilendiren reformlardır. Bu yapısal ıslahatları Meclis gündemine getireceğiz.” tabirlerini kullandı.
Milletin, iktisat etraflarının ve iş dünyasının dayanağını alan bir iktisat programının kararlılıkla uygulandığını aktaran Ala, “Bu iktisat programını destekleyecek, enflasyonu düşürecek, büyümeyi hızlandıracak, ihracatı artıracak, yani Türkiye’nin iktisadını destekleyecek yapısal ıslahatlar önümüzdeki yıl önceliğimiz olacak.” dedi.
Yeni anayasa gündeminin, bu yıl ana başlıklardan biri olacağına işaret eden Ala, “Hem Meclisin hem siyasetin hem toplumun gündeminde olacaktır. Zira yapısal ıslahatları, demokrasiyi garantiye alacak olan anayasa değişikliğidir. Hem dışarıdaki hem içerideki piyasalarda, Türkiye’nin sürdürülebilir bir iktisat, siyasal iklime ve demokrasiye sahip olduğunun temel dokümanı anayasa, sivil bir anayasa olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Efkan Ala, sistem değişikliği tartışmalarının sonlandırılmasının temel enstrümanının sivil bir anayasa olduğunu vurgulayarak, “Siyasal istikrarın en temel enstrümanı artık tartışması bitirilmiş bir anayasal sistemdir.” formunda konuştu.
“Bu, toplumun bütün kesitlerinin meselesidir”
Sivil bir anayasanın AK Parti’nin kuruluşundan itibaren ortaya koyduğu temel siyasal gayelerden biri olduğunu belirten Ala, şunları kaydetti:
“Şimdi de anayasa konusunda çalışıyoruz. Çalıştaylar da yapılacak. Mecliste görüşmeler yapılıyor, yapılacak. Bu, toplumun bütün kısımlarının sorunudur. Topluma mal etmek gerekir. Biz de AK Parti olarak bu çalışmaları yürütüyoruz. Meclis Liderimiz, Meclisteki siyasal partilerle görüşecek, onları ziyaret edecek. Biz de Cumhur İttifakı olarak da değerlendirmelerimizi yapacağız ve bir ortaya gelip yeniden bu bahisleri bu sene ayrıntılandıracağız.”
“Türkiye konuşsun, ondan sonra ortaya çıkan sonuç metne dökülsün”
Yeni anayasa sürecini “sivil prosedür” olarak işletmek istediklerini vurgulayan Ala, şöyle devam etti:
“Tartışmadan, konuşmadan yalnızca metni ortaya çıkarmak, metin yazmak eski stil bir sistemdi ancak o metinler bizde var. Evvelden o denli çalışılıyordu. Artık sivil bir usulle evvel tarafları bir ortaya getirelim, çalıştaylar düzenleyelim, konuşalım, kelamı tüketelim ondan sonra da oradan ortaya çıkacak sonucu metne dönüştürelim ve birlikte onun üzerinde tekrar müzakere edelim. Müzakereci bir demokrasi anlayışıyla sistemi, prosedürü yürütelim istiyoruz. Biz masanın etrafına evvel metni yazarak davet etmek yerine evvel konuşalım, sonra Türkiye konuşsun, ondan sonra ortaya çıkan sonuç metne dökülsün. Esasen sivil anayasanın ruhunda bu var, bu olmalı. Yani prosedürü de sivil olmalı.”
Bir anayasanın üretim sürecinin metni kadar kıymetli olduğunun altını çizerek, Montesquieu’nun “Kanunların Ruhu” yapıtını anımsatan Ala, “Anayasanın ruhu da onu yapma iklimiyle birlikte oluşur. Müzakereci olsun, kabul edenler etsin, itiraz edenler itirazlarını ortaya koyabilsinler. Mecliste kabul edildiği ya da halkoyuna sunulduğu vakit onaylayanların onayı, onaylamayanların da isteği kazanılmış olsun. Anayasa tartışmalarının artık siyasi gündemin dışına demokratik yollarla çıkarılması, fakat bu prosedürlere uyarak, oluşturulacak, kabul edilecek bir anayasayla mümkündür. O da Türkiye’nin en büyük kazanımı olur.” dedi.
“Önümüzdeki yılı, ıslahatlar yılı olarak yaşatmak istiyoruz”
Yapısal ıslahat çalışmalarına ait bilgi veren Ala, AK Parti’nin bugüne kadar birçok sessiz ihtilale imza attığını söyledi.
Ala, gelişmekte olan ülkelerin üst kümesinde yer alan Türkiye’nin gelişmiş ülkeler ligine çıkmasını istediklerini, seçimlerden çabucak sonra bu mevzudaki ıslahat çalışmalarına başladıklarını anlattı.
Türkiye’nin önünde seçimsiz bir periyot olduğuna dikkati çeken ve bu devri “altın yıllar” olarak niteleyen Ala, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki 2 yılı, bilhassa 2025’i, bir ıslahatlar devri olarak tanımladık. Milletimizin gereksinim duyduğu her alanda eş vakitli ve çok istikametli yapısal, ekonomik programı destekleyecek ıslahatlar, siyasal, ekonomik, toplumsal alanda öngörülebilirliği, şeffaflığı ve verimliliği artıracak, dönüşümü hızlandıracak ıslahatlar. Türkiye’ye e-Devlet standardını getirdik, buradan dijital devlete dönüşümü sağlayacak, hızlandıracak, yönetimde verimliliği artıracak, idarede suratı artıracak ıslahatlar yapacağız ki gelişmiş ülkeler ligine çıkabilelim. Türkiye’yi nihayet olarak Türkiye Yüzyılı amaçlarına ulaştıralım.
Ülkemize vakit kaybettiren gereksiz tartışmalar yerine, ülkemizi üst gelir kümesine taşıyacak ıslahatları yaparak, amaçlarımıza ulaşmak istiyoruz. Bütçeden çabucak sonra bu ıslahat paketleri artık Meclise gelecektir.”
Islahat çalışmalarına ait toplantılarda, yalnızca siyasalların değil, toplumun bütün kesitlerinin yer aldığına dikkati çeken Ala, “Kamu ve özel bölüm, sivil toplumdan ilgili yerlerle de konuşarak bu ıslahatları hazırlıyoruz. Onların da taleplerini ve itirazlarını alarak yapıyoruz.” bilgisini verdi.