Nöbetçi sulh ceza hakimliğinde tabir veren kuşkulu Yunus Emre Geçti, 5 ay öncesine kadar uyuşturucu kullandığını söyledi.
Kendisini Dudullu’daki karakola polislerin götürdüğünü anlatan kuşkulu, “Hırsızlık hususuyla ilgili bize teşhis yaptırdılar. Yanımda arkadaşım vardı, sözlerimizi aldılar. Sonra polisler bana ‘Bekleyeceksin’ dediler. Ben sonra annemin çığlık sesini duydum. Karakolun duvarından atladım. Atlayınca babamı gördüm. Babam beni görünce kaçtı.” sözlerini kullandı.
Şüpheli Geçti, annesine yardım etmek için oradan çıktığını argüman ederek, şöyle devam etti:
“İfademiz alındığı için ben kaçtım zannetmedim. Konuta yanlışsız olağan minibüsle gittim. Eski vergi dairesi üzerinde hasımlarıma denk geldim. Bana saldırdılar. Bana saldırıp cebimden telefon ve paramı aldılar. Beni gasbettiler. O esnada oraya sivil otomobil gelmiş. Ben bu şahıslardan dayak yerken yerde silah gördüm. Sol kolumdan mermi yedim. Annemin ‘vuruldum’ çığlığını duydum. Orada bir varil vardı, oradan silahın ucunu gördüm. Onların polis olduğunu görmedim. Sivil araçla gelmişlerdi. Üzerinde üniforma olduğunu sonra kameralardan izleyince fark ettim. O varile yanlışsız 2 el ateş ettim. Silahı orada bıraktım, konutuma gerçek yürüdüm. Sonra beni bekçiler gördü. Onlara teslim oldum.”
Karşında bayan olduğunun farkına varmadığını öne süren Geçti, “Diğerlerini de ben yaralamadım. Ben kimseden silah almadım, yerde gördüm. Suçlamayı kabul etmiyorum. Taammüden hata işlemedim.” tezinde bulundu.
– Olay
Dudullu Polis Merkezi’nde motosiklet hırsızlığıyla ilgili gözaltına alınan, hakkında 26 farklı cürüm kaydı olduğu öğrenilen Yunus Emre Geçti (19) polis merkezinden kaçmış, misyonlu polis memurları K.H.S. ile Şeyda Yılmaz şüpheliyi yakalamak için peşine düşmüştü.
Şüpheli Yunus Emre Geçti, kısa müddetli kovalamaca sonucu yakalanmış ve bu sırada arbede çıkmıştı.
Zanlının polisin silahını alarak ateş etmesi sonucu polis memuru Şeyda Yılmaz şehit olmuş, polis memuru K.H.S. ile şüphelinin annesi P.G. (43) yaralanmıştı.
Gözaltına alınan ve emniyetteki süreçlerinin akabinde Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edilen kuşkulu, “kamu görevlisini vazifesinden ötürü taammüden öldürme” cürmünden tutuklanmıştı.