İzmirlioğlu, “Benim için çok üzücüydü. Eğitimciyim, anneyim, çocuklarımın yanında bu türlü bir durum yaşamak bizi çok üzdü. Dileğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşadığımız bu yüzyılda bu olayla tekrar karşılaşmamak, her toplumda başörtümüzle yer almak.” diye konuştu.
Mehmet İzmirlioğlu ise TSYD’nin havuzuna eşi ve çocuklarıyla birlikte gittiklerini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Orada bulunan bir vazifeli ‘Eşin kapalı, açık havuzdan yararlanamayacaksınız’, dedi. Eşim bunun üzerine ‘Ben esasen havuza girmeyeceğim, çocukların yanında duracağım.’ dedi. Akabinde misyonlu orada durmamızın yasak olduğunu söyledi. ‘Sizi kapalı havuza alalım’ dediler. Reaksiyon göstererek ‘Kimin kararı?’ diye sordum. Lider Oğuz Tongsir’in kararı olduğunu söylediler. Genel merkeze giderek Oğuz Tongsir’le görüştüm. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’nda bu türlü bir kanun olmadığını, gerici zihniyetin geride kaldığını söyledim. O da bana ‘Burası benim derneğim, burası özerk dernek, benim kurallarım ve kanunlarım geçerli.’ dedi. Şikayet edeceğimi söylediğimde ‘Elinden geleni arkasına koyma.’ dedi.”