Bu sene 93. kere kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) açılış resepsiyonu Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi.
Resepsiyona katılarak bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras olan İzmir Fuarı’nın açılışının Zafer Haftası’na denk gelmiş olmasını son derece manalı bulduğunu tabir etti.
Bakan Yılmaz’ın açıklamaları şu formda:
Sözlerimin başında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm İzmirlilere en kalbi selamlarını ve fuar iştirakçilerine muvaffakiyet dileklerini iletiyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras olan İzmir Fuarı’nın, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını hürmetle yad ettiğimiz Zafer Haftası’na denk gelmiş olmasını son derece manalı buluyorum.
Dumlupınar ve Sakarya’da elde edilen zaferler sonrasında, İzmir’i kurtarmak üzere Atatürk’ün kahraman ordumuza verdiği ‘Ordular! Birinci gayeniz Akdeniz’dir, ileri!’ komutu, ulusal hafızamıza kazınmıştır.
Dünyanın en esaslı ticaret fuarlarından birine mesken sahipliği yaparken ülkemizin “yatırım, üretim, istihdam ve ihracat” odağında aldığı arayı hatırlatmakta yarar görüyorum. 2023 yılında ulusal gelirimizi 1,1 trilyon doların üzerine taşıdık.
“Cari açığımızın yüzde 2’nin altına gerilemesini bekliyoruz”
Kişi başı ulusal gelirimiz 13 bin 110 dolar oldu. Dış pazarlarımızda talebin düşük seyrettiği, bölgemizde jeopolitik tansiyonların arttığı bir ortama karşın, ihracatta rekor kırmaya devam ediyoruz.
Yıllıklandırılmış ihracatımız Temmuz ayı prestijiyle yaklaşık 261,5 milyar dolara yükselttik. İthalattaki düşüş eğilimi devam ediyor. Cari açığımızın yüzde 2’nin altına gerilemesini bekliyoruz.
Merkez Bankası rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Tarihimizin en büyük sarsıntı afetinin yaralarını sararken, bütçe açığımızı denetim altında tutuyoruz. 2 yılda 2 trilyon TL zelzele harcamasına karşın, yüzde 5’in altında gerçekleşmesini bekliyoruz.
İstihdamda; verimlilik artışı, beşeri sermayenin mesleksel eğitimle güçlendirilmesi ve dijital dönüşüme odaklanan yapısal ıslahatlara tartı vermiş durumdayız. Bunların yanı sıra OCp çerçevesinde büyümemizde dengelenme ve dezenflasyon süreci âlâ biçimde işliyor.
Yıllık enflasyonun Ağustos’ta bariz biçimde gerilemesini ve yılın kalan periyodunda düşüşe devam etmesini bekliyoruz. Eylül ayının birinci haftası güncellenmiş OVP’yi kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz.
“Geçen yıl 5,5 milyar dolar savunma eseri ihracatı gerçekleştirdik”
Programımızın temel gayesi enflasyonu düşürmek, istikrar içinde büyümek ve kalıcı refah artışı sağlamaktır. İktisat programımızı kararlılıkla uygularken, yatırım ortamımızın güzelleştirilmesi için gereken adımları da atıyoruz.
Savunma endüstrinde misyona geldiğimizde yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığımız bugün yüzde 20 düzeylerine indi. Geçen yıl 5,5 milyar dolar savunma eseri ihracatı gerçekleştirdik. Bu yıl 7 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz.
Geçmişte, parasını verdiğimiz halde bize satılmayan kritik kimi eserleri bugün biz üretiyor ve diğer ülkelere satıyoruz.
Uyguladığımız program sonuç ürettikçe risk primleri düşüyor ve yatırım notumuz yükseliyor.
Yüksek teknoloji yatırımlarında ülkemizin global bir cazibe merkezi haline gelmesine öncülük edecek dayanak programlarını devreye alıyoruz.
Biliyorsunuz daha evvel yatırım taahhütlü avans kredisini devreye almıştık. Geçtiğimiz günlerde de yüksek teknolojili yatırımlar için HIT-30 Programını başlattık.
Dünya; inovasyon, yapay zeka ve robotik teknolojilerin merkezde olduğu farklı bir geleceğe gerçek süratle ilerliyor. Türkiye olarak biz de bu yarışta geri kalmamak için büyük efor sarf ediyoruz.
2030’a kadar; dünyada kıymeti gitgide artan, “Yarı iletkenler, mobilite, ileri imalat, haberleşme ve uzay, sıhhat teknolojileri, dijital teknolojiler ve yeşil enerji” alanlarında büyük ölçekli özel dal yatırımlarını ülkemize çekerek, Türkiye’yi bu alanlarda dünyanın üretim merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz.
Yapay zekadan siber güvenliğe, endüstrinin çevik dönüşümünden e-devlet uygulamalarına her alanda teknolojinin kullanıcısı değil üreticisi olma kararlılığındayız. Yeşil ve dijital dönüşümü odağına alan 12. Kalkınma Planımızda; 2023’te yüzde 40,4’e ulaşan Orta yüksek ve yüksek teknolojili eserlerin ihracatımızdaki hissesini, 2028’te yüzde 49,5’e yükseltmeyi hedefliyoruz.
İzmir Enternasyonal Fuarının bu yılki temasının “Teknoloji” olarak belirlenmesi bu açıdan çok manalıdır.
Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet’imizin bir asırlık serencamını İzmir’de TEKNOFEST ile buluşturmuştuk.
Milyonlarca vatandaşımız yerli ve ulusal teknoloji eserlerine ve bilim müsabakalarına ilgi gösterdi.
İzmir’in gençlerinde yeşeren inovasyon tutkusunun İzmir Fuarı ile taçlandığını düşünüyorum.
Cumhuriyetin iktisat alanındaki en değerli teşebbüslerinden biri olan İktisat Kongresi’nin birinci sefer İzmir’de toplanmış olması tesadüf değildir. Gelişmiş ulaştırma altyapısı ve coğrafik pozisyonunun verdiği sayısız avantajları nedeniyle bir liman kenti olan İzmir tarihin her devrinde Avrupa ve Akdeniz’in en değerli ticaret merkezlerinden biri olma özelliğini sürdürmüştür.
Limanları, gelişmiş sanayi altyapısı ve dinamik iş gücü ile ülkemiz ihracatında yüzde 6,7 hisse ile ikinci sırada yer almaktadır. 2017 yılından itibaren tertipli olarak dış ticaret fazlası vererek ekonomimize büyük güç katmaktadır.
İzmirli iş insanlarımızın bu başarısına elimizdeki tüm imkanları kullanarak takviye oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz. Gerçekten İzmirli ihracatçılarımıza Ticaret Bakanlığımızca sağlanan takviye meblağı 2024 Ağustos ayında yaklaşık 560 milyon lirayı aşmıştır.
Bununla birlikte; mevcut hür bölgelere ek yeni bölgelerin de açılışını gerçekleştirerek, kentin ihracat ve üretim kabiliyetini daha üst çekmeyi hedefliyoruz.
Geçtiğimiz Mart ayında açtığımız Batı Anadolu Hür Bölgesi’nin (BASBAŞ) tam kapasiteye ulaşmasıyla bölgeye 20 bin civarında istihdam katkısı sağlanmış olacak.
Daha evvel İzmir’i özel olarak ziyaret ederek iş dünyamızla bir ortaya gelmiş, bölümlerden gelen talepleri can kulağı ile dinlemiştim. Başarılarımızda İzmirli iş insanlarımızın hissesi olduğu üzere hayata geçirdiğimiz siyasetlerde da katkıları var.
Bu yıl teknoloji temasıyla gerçekleşen Fuar vesilesiyle iş dünyamızı daha fazla Ar-Ge yapmaya, genç girişimcileri desteklemeye, teknolojik yeniliğe ve ihracata odaklanmaya davet ediyorum.
Özel sektörümüzle fikir birliği içinde Türkiye’yi büyütmeye geliştirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde açıklamayı planladığımız güncellenmiş OVP’de iş dünyası ile yaptığımız kapsamlı istişarelerin kıymetli katkısı olacaktır.
İzmir Enternasyonal Fuarı anılarımızda olduğu kadar yarınlarımızda da yer edinecektir.”