Prof. Dr. Gürdoğan için Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Mescidi’nde öğlen vakti cenaze merasimi düzenlendi.
Törene katılan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Gürdoğan’ın eşi Afra Gürdoğan, kızları Beyza Gürdoğan, Selva Gürdoğan Thomsen, Serra Kargılı ile damadı Murat Kargılı’ya taziyelerini iletti.
Cenaze törenine, AK Parti MKYK Üyesi Mahir Ünal, AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Lideri Dr. Coşkun Yılmaz, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi Genel Yöneticisi Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, eski Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen ile edebiyat dünyasından Müstakim Haksal, Gurur Akbaba, Mahmut Bıyıklı, Kemal Kaptaner, Recep Koçak, Mustafa Şatıroğlu ve Osman Demirtaş’ın da ortalarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Kılınan cenaze namazının akabinde Gürdoğan’ın tabutuna, yakınlarıyla birlikte TBMM Başkanı Kurtulmuş ile Mevlüt Uysal da omuz verdi. Cenaze aracına konulan Gürdoğan’ın naaşı, toprağa verilmek üzere Eskişehir’e götürüldü.
– “Hep hoşlukları ortaya çıkarmaya çalıştı”
Törene katılanlardan Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulu Lideri Hıdır Yıldırım, medeniyete hizmet etmiş birini kaybetmenin kederi içinde olduklarını belirterek, “Nazif hocamız hoş yaşadı ve öldü. Daima hoşlukları ortaya çıkarmaya çalıştı. Hoşlukları çıkarma kapasitesi, potansiyeli olan insanları bir ortaya getirmeye, buluşturmaya, onların birlikte bir şeyler yapmasına katkı sunmaya çaba etti. Bu manada çok büyük eforlarına şahit olduk. Bugün bir hocamız, ‘İkimiz, Nazif hocanın emanetiyiz.’ dedi. Zira bizi Nazif hoca tanıştırdı.” diye konuştu.
Nazif Gürdoğan’ın yaşlılığına karşın yenisi ve teknolojik gelişmeleri çok yakından takip ettiğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
“Nerede medeniyete dair bir katkı sunulacaksa, kendisine muhtaçlık duyulmuşsa orada bulunmaya, gençlerin önünü açmaya, ufuk göstermeye, çağı okumaya ve anlamaya uğraş etti. Günümüzün teknolojik imkanlarından yararlanmaya ve bu teknolojik imkanlar doğrultusunda medeniyetimize hizmet etmenin yollarını aramaya uğraştı. Eğitimin geleceğine ait niyetler oluşturdu ve bu çerçevede fikirler ortaya koydu.”
Gürdoğan’ı Osmanlı dervişi üzere algıladığını söz eden Yıldırım, “Adeta bir Osmanlı dervişi üzere son derece nazik, kibar, hatır sayan, insanların hukukunu dikkate alan, insanlara hürmet ve sevgi gösteren, kucaklayan, hiç kimseyi ötelemeyen, itmeyen, uzaklaştırmayan ve sürekli kapsayıcı olmaya uğraş eden bir kişi olarak bizde iz bıraktı. Bundan sonra da yapıtlarıyla gelecek jenerasyonlara istikamet vermeye devam edecektir.” diye konuştu.
– “Bu vakitten sonra en çok yapıtlarıyla konuşacak”
Gürdoğan ile 1976’dan bu yana edebiyat dünyasından müddet gelen dostlukları bulunduğuna işaret eden Garip, şunları kaydetti:
“Çevresindeki insanların bu toplumun manevi bedelleriyle buluşmasına, toplumun kültürel yozlaşmasından daha çok, Batılılaşmadan fazla kendi köklerimiz üzerinde durabilmeyi bize öğreten, öğütleyen bir insandı. Nasihatlerinden bir tanesi şuydu; ‘Kıymetli kardeşler, kendi defterlerinize vazgeçilmez dostlar edinin ve dostlarınızı kaydınızda bulundurun. Bir seyahate çıktığınızda hangi kente, hangi kasabaya, hangi köye uğrarsanız en az üç gün sizi konuk edebilecek dostlarınız olsun.’ kaygısı.”
Gürdoğan’ın, “En kalıcı, güçlü ve güçlü olan insanın gönülden dostu olanlar olduğu” sözünü aktaran Garip, “Böylesi bir kadim kanıyı, kadim hayatı, kadim anlayışı, mümince bir duruşu bizlere aşılayan gönül dostu bir insandı. Üstat Necip Fazıl’dan, Sezai Karakoç’tan, Nuri Pakdil’den bu vakte hakikat yedi hoş adamın her birisiyle ilgili bize aşı yapmış olan mümin duruşlu bir kalemdi, bir hatipti, bir bilge adamdı.” değerlendirmesinde bulundu.
Recep Garip, akademisyenliğin ötesinde bir kelam eri olan Gürdoğan’ın yerinin her vakit yüreklerde olacağını vurgulayarak, “Bu vakitten sonra en çok yapıtlarıyla konuşacak. Yapıtları bundan sonra çok daha fazla takip edilecek olan, tahminen dünyada çağdaş dünyayı en çok gezen, gezdiği yerlerden notlar edinen ve bu notları hayatıyla bir taraftan anlatan, bir tarafıyla yapıtlarıyla topluma hizmet eden bir büyüğümüzdü. Kendisini rahmetle yad ediyorum.” sözünü kullandı.
– Gürdoğan’ın cenazesi, Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde toprağa verildi
Gürdoğan’ın cenazesi, Mihalıççık ilçesine bağlı Yunus Emre Mahallesi’nde bulunan Yunus Emre Mezar ve Külliyesi’ne getirildi. Gürdoğan için burada helallik alınmasının akabinde cenaze namazı kılındı.
Gürdoğan’ın cenazesi, burada bulunan Yunus Emre Mahallesi Mezarlığı’nda defnedildi.
Cenaze merasimine, eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Mihalıççık Kaymakamı Ayberk Aydoğan, Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, eski MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Eskişehir eğitim topluluğunun önde gelen birtakım isimleri ve vatandaşlar katıldı.