Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz günlerde, kamuda 100 milyar liralık tasarruf tedbirleri kapsamında atılacak adımları açıklamıştı. Tasarruf Önlemlerine dair Cumhurbaşkanlığı Genelgesi de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tasarruf önlemleri paketindeki unsurlardan biri de savunma ve güvenlik hizmetleri hariç, kamu kurumları, toplu taşıma olan yerlerde işçi servisi hizmetinin sonlandırılması oldu.
Ankara’da Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun önünde bir araya gelen Kamu Birliği Konfederasyonu ve SAVDES-SEN üyeleri ‘kamuda tasarruf’ önlemlerine reaksiyon gösterdi. Küme ismine basın açıklamasını okuyan SAVDES-SEN Başkanı Cengiz, “2024 yılındayız, fakat, taş devranını yaşıyoruz. Hala taş zamanındaki üzere açlık, barınma ve ulaşım sorunu yaşıyoruz. Memurun servisini kaldırarak tasarrufa başlamak akıl tutulmasıdır” dedi.
Cengiz’in yaptığı basın açıklamasından satır başları şöyle;
Ya yetkinizi gereği üzere kullanın ya da bırakın biz gereğini yapalım. Ya devlet başa ya kuzgun leşe. Kamuda tasarruf da kuraldır. Lakin, ulaşım temel bir insan hakkıdır. Lakin, o kadar savurganlık, lüks ve şatafat varken, memurun servisini kaldırarak tasarrufa başlamak akıl tutulmasıdır. Bilhassa, iş yoğunluğu hayli fazla olan Sosyal Güvenlik Kurumu işçisinin mesaiye geliş ve gidişini için tahlil bulmak yerine servis ihalelerinin iptal edilmesi ve servislerin kaldırılması, tahlil olarak merkez ünitelerine toplu taşıma kartı verilerek çalışanın mağdur edilmesi, toplu taşıma kartında dahi taşra memurlarının yok sayılması çalışana verilen bedelin göstergesidir.
Bu birinci değildir. Yok sayılmalar, değersizleştirmeler, yetkili konfederasyonun katıldığı son beş toplu mukavelenin ruhunda vardır. Ayıptır, yazıktır. Bedelli Arkadaşlarım, unutmayın Sosyal Güvenlik Kurumu işçisi yalnız değildir. Kamu Birliği Konfederasyonu ve SAVDES-SEN her daim yanı başınızdadır. Desteğimizin en bariz göstergesi tasarruf genelgesinin iptali istikametinde Danıştay’da açtığımız davalardır. “Mesaiye bir saat geç başlama” hareket kararımızdır. Meseleler çözülmezse, reaksiyonumuz ve aksiyonlarımız artarak devam edecektir.
Son olarak Cengiz şunları lisana getirdi:
“Artık bıçak kemiğe dayanmış, kelam bitmiştir. Süregelen mağduriyetlerin giderilmesi ve nimet külfet istikrarının sağlanması emeliyle, zulüm son bulmalı, gasp edilen haklar iade edilmelidir.
Bu kapsamda;
. Öncelikle, 666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiyeler ile havuz parası yine ödenmelidir.
. Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanına ek olarak “Sosyal Güvenlik Tazminatı” verilmeli, fiyatlar yoksulluk sonu üzerine çıkarılmalıdır.
. Kurum içinden atama yapılabilecek halde “Sosyal Güvenlik Hizmetleri Uzmanı ve Uzman Yardımcısı” meslek takımı ihdas edilerek, işçiye atanma imkanı verilmelidir.
. İşçi eksikliği giderilmeli, binaların fiziki şartları iyileştirilmelidir.
. 3600 ek gösterge adaletsizliği giderilmeli, birinci dereceye gelmiş tüm memurlara takım ve sınıf ayırımı yapılmaksızın 3600 ek gösterge verilmelidir.
. Sosyal Güvenlik Kurumu İşçisine, “ücretsiz öğlen yemeği” verilmeli yahut tayin bedeli olarak 22 günlük öğlen yemek maliyeti maaşlar ile birlikte topluca ödenmelidir.
. Müdür ve Müdür Yardımcısı çalışana yetki ve sorumlulukları çerçevesinde “Makam ve Vazife Tazminatı” verilmelidir.
. Teknik Hizmetler Sınıfında “Programcı” ve “Çözümleyici” unvanlı takımlarda misyon yapan bilişim çalışanları, “bilişim uzmanı ve uzman yardımcısı” meslek takımları altında toplanmalı ve mali hakları iyileştirilmelidir.
. Vazifede yükselme ve unvan değişikliği imtihanları iki yılda bir tertipli olarak ÖSYM tarafından yapılmalı, mülakatlar kaldırılmalı, liyakatsiz atamalar engellenmeli, sürgünler ve süreksiz görevlendirmeler son bulmalıdır.
Görüldüğü üzere hak gaspları, yok sayılmalar ve yaşanan mağduriyet ayan beyan ortadadır. Çözüm bellidir. Kamu Birliği Konfederasyonu ve SAVDES-SEN olarak, “Artık kâfi, kelam memurun” diyoruz. “Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışanı yalnız değildir, her daim yanlarındayız.” diyoruz.
Kamuoyuna hürmetle duyurulur.”
Yapılan basın açıklamasında konuşan Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Lideri Osman Kaya, kamu çalışanlarının haklarını savunmak için her platformda çaba ettiklerini belirtti ve yetkili sendikaların bu süreçte sessiz kalmasını eleştirdi.
Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Lideri Kaya, kamu kurumlarında çalışanların işlerini kolaylaştıran işçi servis hizmetlerinin kaldırılmasının, yeni ve önemli sorunlar doğuracağını vurguladı.
Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Lideri Kaya, “Servislerin kaldırılması, kamu kurumlarında farklı uygulamaların ve yöneticilerin inisiyatifine bağlı belirsizliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu büyük bir yanlıştır. Bilhassa büyük kentlerde trafik sıkıntısının ne kadar önemli bir sorun olduğu ortada. Kamu çalışanlarını şahsi araç kullanmaya zorlamak, esasen ağır olan trafiği daha da kötüleştirecek; toplu taşımaya mecbur bırakmak ise çalışanları hem maddi hem de ruhsal açıdan yıpratacaktır. Bir yanlışı diğer bir yanlışla düzeltmek mümkün değildir. Kamuda toplumsal dengeyi bozacak ve çalışanlar ortasında ayrımcılığa yol açacak kararlardan kaçınılmalıdır.” dedi.