Akın, “İnşallah en kısa vakitte bu iş aydınlığına kavuşacaktır. Bundan kuşkum yok. Dediğim üzere benim her şeyim ismimle gururumla devletimize teslimdir. Ben devletimizin ardımızda olduğunu biliyorum ve onlara sonsuz güveniyorum. Bu işi de aydınlığa kavuşturacaklar” sözlerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde silahlı hücuma uğrayan ve bacaklarından yaralanana Fenerbahçeli eski futbolcu ve spor yorumcusu Serhat Akın, birinci defa konuştu.
Serhat Akın, hasta yatağında çektiği görüntü ile şahsî toplumsal medya hesabından bir açıklama yayımladı.
Serhat Akın’ın ziyaretine gelenler ya da arayanları da açıkladığı konuşmaları şu biçimde oldu:
“Artık beşinci altıncı gün. Günleri sayamadım bile. Bu türlü sıkıntı bir süreçten geçiyoruz. Bu türlü kısa bir görüntü çekmek istedim hayatta olduğuma dair. Güç bir süreç benim için. Bu süreçte sevginizi benden esirgemediğiniz için çok çok teşekkür ediyorum. Bu türlü sahiden olağanda âlâ konuşan birisiyim ancak sözleri seçemediğim bir süreçten geçiyorum. Bu süreçte evvel teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Başta İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve tüm grubuna, sayın Valimiz Davut Gül’e, tüm ilçe belediye liderlerimize, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığına tüm polis teşkilatına, bütün emeği geçen herkese, faillerin çok kısa müddette bulunmasına emeği geçen bütün polis arkadaşlarımıza, ağabeylerimize, kardeşlerimize canı gönülden teşekkür etmek istiyorum.
Benim için çok sıkıntı bir süreç. Bu süreçte bu türlü hoş hisler hissetmek ne kadar kıymetli size anlatamam. Bu görüntüyü yalnızca kalpten çekiyorum. Çok duygusal bir süreçteyim. Ziyarete gelen, arayan, soruyan, karşılık veremediğim, dönemediğim ameliyat süreci, narkoz müddeti ağrıların olduğu bütün bu periyotta dönemediğim herkese teker teker, yanımda olan herkese isim isim saysam bitmeyecek fakat sayayım.
AZİZ YILDIRIM’A TEŞEKKÜR ETTİ
Öncelikle olağan Sayın Mehmet Aydınlar’a ilk gün beni ziyarete geldi. Burada verilen tüm hizmet moral açısından benim için çok kıymetliydi. Efsane liderimiz Sayın Aziz Yıldırım’ın verdiği dayanaktan ötürü Mahmut Uslu’yla birlikte kendisine çok çok teşekkür ediyorum. Şevket ağabeye Şevket Yılmaz. Bütün spor topluluğuna, eski grup arkadaşlarım Volkan Demirel, Tuncay Ulu birinci günden itibaren yanımdaydılar. Semih Şentürk. Unuttuğum isimler olursa hakkınızı helal edin.
Tam bütün ilaçlar, serumlar yüzünden birtakım şeyleri kaçırıyor olabiliriz. Hasan Şaş ziyarete geldi Ümit abi. Onun da başı sağ olsun babasını kaybetti Ümit Davala. Fatih Terim Fatih Hoca ulusal kadrodan hocam, sağ olsun, Necati Ateş’inden Hakan Ünsal’la bütün herkesin arayıp sorduğu Bülent Korkmaz’ından Ergün Penbe’sine. Yani sanatkarlar da aradı, sahiden bu türlü sıkıntı konuşuyorum. Hakkınızı helal edin lakin sevginizi hissetmek şu an nitekim bir daha ayaklarımın üzerine basacağımın hissini veriyor bana.
“KADIKÖY BOĞASINA ÜÇ KURŞUN YETMİYORMUŞ”
Buradan daha güçlü çıkacağımı da biliyorum. Bir boğayı devirmek, Kadıköy Boğası’na üç kurşun yetmiyormuş. Bu formda de bu türlü bir saçma sapan bir espri yapayım lakin ayakta duruyoruz, duracağımızın da göstergesi bu. Devrilmedik. Doğruyu dokuz köyden kovalarmış ancak üç kurşun atarlarmış. Ona da bir şey yapamadım. Hesap edemedik lakin biz yeniden hakikat bildiğimizi söyleyeceğiz. Bu süreçte alışılmış çok üzücü olaylar da oldu. Ben aslında program çıkışı, haince bir akına uğradım. Lakin manzaralardan de gördüğünüz üzere vuranın da benim gözümün içine nasıl baktıysa zahmetin gözünün içine baktım. Demek ki bu türlü bir şeymiş bu. Dimdik ayakta durdum.
Bundan da kendim de doğal ki gurur duyuyorum fakat sonrasında yapılan akın daha da ağırdı benim için. Yani buradan kalkıp kumar borcu, senet borcu bunlar çok aşağılıkça. Bunları da herkesin vicdanına değerli halkımıza, değerli milletimize bırakıyorum. Yani ben buradan şu iletisi aldım yani kumar borcu vurulduysa uygun oldu falan diyeceklerdi herhalde lakin Allah’a şükür benim telefonum da alnım da ak. Her şeyimiz benim bizim devletimize hepsine emanet ve teslim ettim. Onlara sonsuz itimadım sonsuzdur. Devletimiz bu işin üstesinden gelip bu işi halledeceğinden kuşkum olmadı.
Birinci günden bugüne. O yüzden bu iftira atanları da vicdanla baş başa bırakıyorum. Olay anında da vurulduğumda da kendinden daha çok yanımdaki arkadaşlarıma, kardeşlerime bir şey oldu mu diye sordum. Fotoğrafı gönderirken de ‘son kelamımız Fenerbahçe’ derken de hiçbir bildiri vermek istemedim. Oradan da bir şey çıkarmak isteyenlere de ufak bir ileti vereyim. Her vakit son kelamım Fenerbahçe. Bunu her vakit söylemişimdir. Sonuçta ben orada üç kurşun yemişim. Yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyorum. Hastaneye ne vakit gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum. Son kelamım Fenerbahçe’yi o yüzden söyledim. İleti içermeyen bir olay. Lakin doğal ki nereye çekmek istiyorsa çekebilirler. Insanın kendi vicdanı, herkes kendi vicdanından sorumludur.
Gerimde niçin Fenerbahçe forması var diye soranlara da; Celtic forması asmayacağım oraya Fenerbahçe forması asacağım. Onlara da bu türlü bir bildiri yollamış olayım. Hiçbir bir ileti içermiyor. Sevdiğim grup forması her vakit gerimde. Bunu hissetmek çok hoş bir şey. Gelmeyenler için de hiçbir şey söylemeyeceğim. Onlar da kendi vicdanlarıyla baş başa kalsın. Ben sonuçta safra kesesi ameliyatı geçirmedim. Yani iki telefon açmakla olacak bir iş değil. Bu beşerler bu türlü bir konumda bu süreçte daha duygusal oluyor. O yüzden gelmeyenlerin de canı sağ olsun. Hiç kimseye de bir kırgınlığım, dargınlığım da yok.
“BU KURŞUN YALNIZCA BANA DEĞİL”
Bu süreçte beşerler demek ki daha olgunlaşıyor. Bir şeyleri daha net görebiliyorum. Lakin dediğim üzere bu süreçte yalnız bırakmayan bir sürü isim var yani. Rıdvan Dilmen’inden Bülent Uygun’una kaptanımız benim kaptanım değildi ancak efsane kaptan Müjdat ağabeyine artık aklıma geliyor. Daha hala ilaçların tesiri geçmediği için çok ağır ilaç tedavisi görüyorum. Alex de Souza’nın birinci günden beri dört beş defa araması… Efsaneler kümemiz var. Hepsinin oraya yazması… Okan Buruk’un direkt maçtan evvel Okan Hoca’nın da bu olaya değinmesi…
Sonuçta bu kurşun yalnızca bana değil spor topluluğuna, Türk futboluna atılan bir kurşun. Türkiye Futbol Federasyonu’na Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na çok çok teşekkür ediyorum. Birinci günden beri verdikleri dayanaklar için. Sevgili efsanemiz Cemil Turan Cemil abi geldi beni yalnız bırakmadı. Sağ olsun her gün üst üste gelenler var. Kanaldaki bütün çalışan kardeşlerim Murat Murathanoğlu, Murat Kuvvetli patronlarım, o an hepsi buradaydı. Benim için moral açısından çok değerli. Bu süreçte doğal ki avukatım Ahmet Yaşar sonrasında onlar da bu süreci en yakın formda takip edip elinden geleni yapıyorlar. İnşallah en kısa vakitte bu iş aydınlığına kavuşacaktır. Bundan kuşkum yok.
Dediğim üzere benim her şeyim ismimle onurumla devletimize teslimdir. Ben devletimizin ardımızda olduğunu biliyorum ve onlara sonsuz güveniyorum. Bu işi de aydınlığa kavuşturacaklar. İsim bu türlü tek tek aklıma geliyor. Göksel Gümüşdağ lider, Faruk Süren lider aradı. Hepsine teker teker teşekkür ediyorum. Benim de asbaşkanlığımı yapan Nihat Özdemir aradı. Bilhassa ona da çok çok sevgilerimi iletiyorum. Futbol topluluğundan Nihat Kahveci kardeşim de ziyarete geldi. Onunla aramız biraz bozuktu. Onun da burada gelip bu türlü dayanak vermesi beni çok memnun etti. Bu türlü günlerde insan gerçek dostlarını görebiliyor. Bu çok değerli. Benim için çok yeni ve çok güç bir süreç. Bu türlü aklıma geliyor. Herkes hakkını helal etsin.
Sahiden 43 yaşındayım. Çok konuşkan bir beşerim. Hayatımda birinci sefer sözlerin boğazıma düğümlendiği bir süreç atlatıyorum. İnşallah bu düğüm de açılacak. Dışarısı nasıl bilmiyorum. Herkes seni çok seviyor diyorlar. Ben de herkesi çok seviyorum. Herkes hakkını helal etsin. Nitekim sıkıntı bir süreç. İnşallah bu süreçten daha güçlü bir halde geri döneceğim. Ancak bu türlü kısa bir görüntü çekmek istedim. Çok merak eden var. Sizleri çok seviyorum. Şayet unuttuğum isim varsa da hakkını helal etsin. Onları da ileriki şeylerde kesinlikle söylerim. Hepinizi çok seviyorum. Allah’a emanet olun. Görüşürüz”