Kerem Sarp, AJet’in, Türk Hava Yollarıyla (THY) mantalite olarak, çalışma kültürü olarak büsbütün birbirinden farklı ve prensiplerinin farklı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Belki tam anlatamadık, bizim en büyük eksikliğimiz bu olabilir. Biz bunu anlatmak için birinci evvel şunları yaptık; bir, bu büsbütün düşük maliyetli bir hava yolu konseptiyle çalışacak. Bölümdeki taşıyıcıların hizmet kalitesine ise yakın ve bunun birazcık daha üstünde hizmet vereceğiz. Lakin birinci başta ne yaptık? Biz bütün kontuarları THY’den ayırdık. Niçin? THY marka algısıyla AJet’in marka algısı birbirinin içine girmesin diye. Yurt içi meydanlarda, yurt dışı meydanlarda fiziki kaidelerin müsaade verdiği her yerde bunu yaptık. İki, yurt dışı ve yurt içinde teşkilat yapılanmamız olmadığı için handling firmalarıyla bizim ismimize bizi temsil edecek birer tane yetkili atadık ve bunlarla ilgili kontakları bitirdik. Bir operasyon anında bir aksaklık olduğunda bu şahısların yolcularımızla ilgilenmesi ve onların uçuş aksaklığında yaşadığı problemleri tolere edip azaltması için kontratlarımızı bu halde bütün dünyanın her yerinde yaptık.”
– “2025’e gelmeden 150 uçağa daha süratli ulaşacağımızı görüyoruz”
Sarp, 6 aylık periyotta bakıldığında proje takvimleriyle birebir tıpkı gittiklerinin bilgisini paylaşarak, kendilerinin başka bir IT yapısına sahip olduklarını belirtti.
Kerem Sarp, “Bizim gayemiz ekim sonuna yanlışsız bu takvimde ilerleyip AJet’in dijitalleşmede öteki kesimdeki düşük maliyetli hava yollarıyla tıpkı teknolojiye kavuşması ve ondan sonra da süratli bir biçimde teknolojisini daha fazla ilerleterek, birçok işini yapay zekaları kullanarak, iş süreçlerini kısaltarak kullanıcının daha süratli erişebileceği bir iş modeline geçmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.
Herkeste bir marka karmaşası olmasının doğal olduğunu anlatan Sarp, halihazırda hem Anadolu Jet uçaklarının, hem de AJet uçaklarının varlığından bahsetti.
Sarp, “Şimdi uçakların boyanması muhakkak bir mühlet istiyor ve bunun için de kâfi halde hangarlarda bir kapasitenin olması lazım. Bu uzun soluklu bir iş. İkincisi bizim düşük maliyetli hava yolu modelini çok âlâ uygulayabilmemiz için, maliyetleri de aşağıya getirmek için bizim filo yaşımızın daha düşük olması gerekiyor. Bunun için de filomuza yeni uçakların girmesi gerekiyor. Önümüzdeki sene yaklaşık 40’a yakın yeni jenerasyon uçağın girişi planlanıyor ve bu uçakların gelmesiyle birlikte uçaklar gelirken tamamı AJet logolarıyla ve AJet olarak boyanmaya başlanacak. AJet’in marka olarak alanlarda görünürlüğü daha fazla artacak.” tabirini kullandı.
Markanın dönüşüm sürecinin biraz uzun olacağını kaydeden Sarp, filodaki uçak durumunu da anlattı.
Kerem Sarp, 3 yıllık süreçte 100’e yakın uçağın AJet işletme ruhsatına geçmesini planladıklarını aktararak, “Bu sene 5’ti bunu 8 yaptık. Önümüzdeki sene için şu anda biz pilot alım ilanlarına çıktık, yurt içi ve yurt dışı. Buradan gelecek pilot sayısı bizim için çok değerli. Buradan gelecek pilot sayısına nazaran de çabucak mevcutta eskide kullanılan Anadolu Jet uçaklarını süratli halde kendi işletme ruhsatımıza geçirip yeniden onları AJet olarak uçuracağız.” bilgisini paylaştı.
On yıllık stratejilerine değinen Sarp, filodaki uçak sayısını 2028’de 150’ye ulaştırma, ondan sonra da 200 uçağı geçme amaçlarının olduklarını vurguladı.
Sarp, bu maksatları daima takip ettiklerini lisana getirerek, “Ben şunu söylüyorum, biz 2025’e gelmeden evvel şayet beklediğimiz büyümeleri gerçekleştirirsek, 150 uçağa daha süratli ulaşacağımızı görüyoruz. Şu anda önemli manada bir talep var. Bu talebi karşılamakta şu anda zorluk çekiyoruz. Yani bugün 80 değil, 90 değil, bundan 10 tane daha fazla uçağımız olsaydı şu anda çok daha fazla opere edebileceğimizi ve bu uçakları da doldurabileceğimizi görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
AJet Genel Müdürü Sarp, iç hatlarda çok önemli bir talep olduğunu, dış çizgilere da daha tartı vermek istediklerini vurgulayarak, bunu karşılayabilmek için kendilerinin uçak sayılarını, pilot sayılarını artırmaları ve süratli bir halde de bu büyümeye ayak uydurmaları gerektiğini aktardı.
– “Şu anda 32 ülkeye uçuyoruz, 2033’te bunu 50 ülkeye çıkartmayı hedefliyoruz”
Sarp, yeni rotalara da değinerek, şu anda yaklaşık 32 ülkede, 52 yurt dışı noktasına uçtuklarını belirtti. Birinci başta 32 ülkeyi 2025’e kadar 43 ülkeye, 2033’te ise bunu 50 ülkeye çıkartmayı hedeflediklerini kaydeden Sarp, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şimdi bizim dar gövde uçaklarının, operasyon yaptığımız uçakların yaklaşık 5-5,5 saatlik uçuş müddetini göz önüne aldığınızda Sabiha Gökçen Havalimanı’na 5-5,5 saatlik uzaklıktaki ara neresi var? Avrupa’nın tamamını kapsıyorsunuz. Avrupa’da uçmadığımız şu anda ülkeler var, başşehirler var. Birebir vakitte ülkenin büyüklüğüne baktığınızda yalnızca bir-iki noktaya uçtuğumuz yerler var. Tekrar başka kentlere sefer sayısı artırmayı ve oralara başlamayı düşünüyoruz. Orta Doğu coğrafyası var, Türki Cumhuriyetler var. Yeniden tıpkı biçimde de bizim gidebileceğimiz bu uçaklarla Kuzey Afrika’daki belirli destinasyonlar var. Ağustos’ta Kahire’yi açıyoruz. Kahire’den sonra ekimde Şarm El-Şeyh ve Hurgada uçuşlarına başlıyoruz ve bu noktaları büsbütün kapsayacak halde, hangi yıl hangisini açacağımızın planları şu anda elimizde var. Yani önümüzdeki 10 yıllık stratejik planında aşikâr bir plan dahilinde büyüme stratejilerimizi koydum, bunlar yeni çizgiler. Tekrar birebir formda günde bir sefer olan yeri günde iki sefere nasıl çıkartırız? Haftada üç uçtuğumuz yeri her gün sefer koyacak halde nasıl planlayabiliriz? Bunların büsbütün stratejilerini hazırladık. Yani bizim 10 yıllık süreçte dış sınırlarda ortalama yıllık yüzde 16 üzere büyüme amacımız var. İç çizgilerde da bu artan talebi karşılamak için 10 yıllık süreçte ortalama yüzde 6’lık bir büyüme gayemiz var”
İç sınırlarda kapasite artışından ödün vermeyi düşünmediklerini aktaran Sarp, dış çizgilerde da 10 yıllık dönemde 70’e 30 olan istikrarın, 50-50’ye gelmesini hedeflediklerini lisana getirdi.
– “Bir yerde kapasite artarsa inhisar kırılır, arz attığı için fiyatlar aşağı gelmeye başlar”
Kerem Sarp, bir yerde kapasite arttığı, monopol kırıldığı vakit, arz arttığı için fiyatların otomatikman aşağı gelmeye başlayacağını söyleyerek, aslında şu anda AJet’in havacılıktaki yapacağı aksiyonlardan birisinin de bu olduğuna vurgu yaptı.
Sarp, “AJet, THY’den başka, kendi büyüme stratejilerini hayata geçirdiğinde bu büyümeyle birlikte uçuş ağının gelişmesi, frekansların derinleşmesi, daha fazla frekansı koyması, yurt içi ya da yurt dışında, otomatikman esasen pazara sunduğunuz arzı artırdığı için ekonomik fiyatların bulunması noktasında da katkı sağlayacak. En büyük etkenlerden birisi de bu olacak. Bugüne kadar bir başkanlık seviyesinde görülen Anadolu Jet’in kendine özgün bir pazarlama stratejisi, büyüme stratejisi yoktu. Bu yalnızca şirket bünyesinde değil, birebir vakitte dışarıda büyümek istediğinizde, yurt dışında yeni frekanslar açmak istediğinizde, gittiğinizde oranın lokal ve sivil otoritesi tarafından da dikkate alınmıyordu. Niçin? Diyordu ki aslında siz küme olarak ya da işte THY aslında TK koduyla uçuyordu. Aslında buraya 3 tane uçuyorsun diyordu. Anadolu Jet bir tane daha artırmak istediğinde esasen gereğince kapasiteyi kullanmışsınız.” açıklamasında bulundu.
Son bir, bir buçuk yılda Anadolu Jet’te alamadıkları müsaadelerin olduğunu, lakin farklı bir şirket olup, farklı bir hukuksal kişiliğe kavuştuklarında muhataplarının bakış açısının değiştiğini anlatan Sarp, THY şemsiyesinden ayrıldıktan sonra şu anda artık kendilerinin yurt dışında da başka bir hukukî kişilik olarak görüldüğünü belirtti.
Sarp, “Bu yüzden müsaadeleri daha rahat alıyoruz ve daha fazla uçuş imkanı sağladığımızda fiyatlar da biraz daha aşağıya gelecek. Zira arz fazlası olacak. Talep gereğince artmadığı, bu düzeylerde kaldığı surece de yeniden birebir şeyi yaşayacağız. Fiyatlar aşağıya gelecek.” dedi.
– “Önceliklerimizden birisi hizmet standartlarımızı low-costların bir çıta üstüne çıkartmak”
AJet Genel Müdürü Sarp, önceliklerinin, hizmette bir standardı tutturmak olduğunu kaydederek, yolcunun memnuniyetinin kendileri için kıymetli olduğunu söyledi.
Sarp, “Şimdi biz kampanyalar yapıyoruz işte 1 avroya bilet sattık, 290 lira iç çizgileri sattık. Artık ağır dönemde yüzde 40, yüzde 20 dış çizgilere indirimler uyguladık ve bundan sonra da kampanyalarımız süratlice devam edecek. Bu istikametimizi de kullanacağız. Maliyetleri aşağı getirdiğimiz surece bunun yansıması olacak yolcu nezdinde. Daha ekonomik kurallarda bilet alacaklar. Ancak biz bunu yaparken salt low-cost mantığıyla ‘yolcu uçağa nasıl biniyorsa binsin, tecrübede sorun yaşadı, yaşamadı, benim için kıymetli değil, benim standardım bu’ demiyoruz.” tabirini kullandı.
Sektördeki low-cost olarak görülen hava yolu firmalarının sunduğu standardın bir tık üzerine çıkmayı hedeflediklerini anlatan Sarp, rötar konusunun yalnızca bir hava yoluna ilişkin bir şey olmadığını lisana getirdi.
Kerem Sarp, “Bugün yalnızca AJet konuşuldu. Yarın öbür bir hava yolu konuşulabilir lakin dalın genel bir meselesidir. Bizim yaşadığımız sorunun bir benzerini şu anda Türkiye’deki taşıyıcılar yaşıyor, Avrupa’daki taşıyıcılar yaşıyor. Haberleri görüyorsunuz işte daima onlar da birebir şeyi söylüyorlar. İşte hava yoğunluğu, hava alanının ağır olması. Yeniden tıpkı formda Avrupa hava alanındaki trafiğin artmasının da tesiri var.” diye konuştu.
Bununla birlikte “on time” performanslarını yani vaktinde kalkış oranlarını da daha üste çıkaracaklarını kaydeden Sarp, bu alanda da örnek gösterilecek bir hava yolu olmayı hedeflediklerini kelamlarına ekledi.