657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “çekilme” başlıklı 94’üncü unsuruna nazaran; Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz yahut kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın misyonun terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat kuralı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır. Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine yahut çekilme isteğinin kabulüne kadar vazifesine devam eder. Yerine atanan kimse 1 aya kadar gelmediği yahut yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek misyonunu bırakabilir. Harika mazeretle çekilenler, üstüne haber vermek kuralıyla 1 ay kaydına tabi değildirler.
657 sayılı Kanunun “çekilmede zaman ve teslim süresi” başlıklı 95’inci hususuna nazaran; çekilen Devlet memurlarından dönem ve teslim ile yükümlü olanlar, bu süreçlerin sonuna kadar vazifelerini bırakamazlar. Hizmet icaplarına nazaran periyot ve teslim süreçleri için gerekli mühletler, yönetmelikte belirtilir.
657 sayılı Kanunun “olağanüstü idare hallerinde çekilme usulü” başlıklı 96’ncı hususuna nazaran; inanılmaz hal, seferberlik ve savaş hallerinde yahut genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet memurları, çekilme istekleri kabul edilmedikçe yahut yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça vazifelerini bırakamazlar.
Mülga DPB vermiş olduğu 30 Mayıs 1996 tarihli görüş yazısında (Mütalaalar Özel Bülteni-Ağustos 2013, Sayfa 94); kesintisiz vazifeye gelmeme müddetinin tespitinde, yalnızca bayram ve resmi hafta sonu tatillerinin nazara alınmasının uygun olacağı düşünülmekte olup, bu durumda işgünü itibariyle 10 günü aşan bir müddet müsaadesiz ve mazeretsiz vazifeye gelmemesi karşısında, çekilme isteğinde bulunmuş sayıldığı mütalaa edilmiştir.
Danıştay 5. Dairenin bir kararında (K:1985/2532); müsaadesiz 10 gün misyona gelmediği evraklarla saptanamayan davacının misyondan çekilmiş sayılmasının mümkün olmadığına hükmedilmiştir.
Danıştay 5. Dairenin bir kararında (K: 1993/999); vazifeden çekilme isteğini kurumuna bildiren kişinin 657 sayılı Kanunun 94’üncü hususunda belirtilen 1 aylık mühletin bitiminde vazifeden ayrıldığının kabulü gerekip, bu 1 aylık mühlet sonunda müsaadesiz ve özürsüz olarak 10 gün vazifeye gelmediği gerekçesiyle misyondan çekilmiş sayılmasında hukuka uyarlık bulunmadığına hükmedilmiştir.
Mülga DPB bir görüşünde (Tarih: 01.10.1998, Bülten Sayısı: 33, Sayfa: 91); çekilme isteğinde bulunmak memurun bir hakkı olup, vaktim saptamakta bu hakkı kullananın isteğine bağlıdır. Fakat çekilme sürecinin karar tabir edebilmesi için memurun tek taraflı irade beyanı kâfi olmamakta, yerine atanan kimsenin gelmesi yahut çekilme isteğinin kabulü gerekmekte, bir ay içinde yerine atanan kimsenin gelmemesi ya da bir vekil atanmaması halinde üstüne haber vermek suretiyle memuriyeti sona ermektedir. 94’üncü unsur kararı uyarınca çekilme talebinde bulunarak vazifesine devam eden işçi ile çekilme talebi ile birlikte misyonu terk eden ama 10 gün içerisinde vazifeye dönen işçiden çekilme talepleri idarece onaylanarak bildiri edilenlerin memuriyet sıfatları sona ereceğinden genel kararlara
nazaran memuriyete atanmaları, çekilme onaylan bildiri edilmeyenlerin ise yönetimin uygun görmesi halinde çekilme onayı geri alınmak sureliyle vazifelerine devam etmeleri mümkün bulunmaktadır. Çekilme talebi ile birlikte vazifesi terk eden ve talepleri hakkında süreç yapılmadan 10 gün içerisinde misyona dönerek taleplerinde sarfınazar edenlerin Devlet memurluğu sıfatlarının devam etmesi nedeniyle çekilme istemler hakkında süreç tesis edilmesi uygun bulunmamaktadır. Lakin kelam konusu işçi hakkında misyondan farklı kaldığı mühletler için 657 sayılı Kanunun 125’inci maddesin nazaran disiplin kovuşturması yapılabileceği, bu müddet zarfında memuriyet sıfatının devam etmesi nedeniyle de mali haklarının ödenmesi gerektiği, mütalaa edilmektedir. Öteki taraftan, ilgili süreçlerden yanılgılı idari sürece dayanarak gerçekleştirilmiş olanların yönetim tarafından yapılacak yeni bir süreçle düzeltilmesi mümkün bulunmaktadır.
Yukarıdaki bilgiler çerçevesinde; memurlar memurluktan çekilebilme hakkına sahip olup, çekilme genel olarak istifa olarak kıymetlendirilir.
Bu çerçevede, memurların mezuniyetsiz yahut kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın vazifeye gelmemeleri halinin kesintisiz 10 gün mühlet ile devam etmesi üzerine çekilme (istifa) isteğinde bulunmuş sayılmaları ve yönetim tarafından bu isteğin kabulü durumunda ise çekilmiş sayılma (müstafi) sürecinin 10. Günü müteakip ilgiliye bildirim edilmesi gerekir.
Kesintisiz 10 günlük misyon terkine ait vakit diliminin, hafta sonu tatil günleri ile ulusal, ulusal ve resmi bayram günlerinin de hesaba katılarak belirlenmesi, 10’uncu günün tatile rastlaması halinde ise bu tatilden sonraki birinci mesai gününün 10’uncu gün olarak kabul edilmesi gerekmektedir.